İrtica İle Mücadele Eylem Planı, AK Parti ve Gülen cemaatine yönelik kara propagandayı öngörüyordu.
Bazı satır başları:
AKP mensuplarının, ülkede ekonomik kriz varken lüks yaşantılarından taviz vermedikleri, bu durumun, hem İslam hem de halk adamı tavrıyla çeliştiği anlatılacak.
Ermenistan ve Yunanistan konuları sürekli gündemde tutularak milliyetçi partilerin tabanı genişletilmeye çalışılacak.
Okullarda, öğrencilere ait ibadet görüntülerinin medyada yoğun olarak yer alması sağlanarak Milli Eğitim Bakanı kamuoyu nezdinde yıpratılacak.
AKP mensubu kilit haberleşmeciler tarafından kamuoyuna çelişkili açıklamalar yaptırılarak, bu parti içinde ciddi bir bölünme yaşanıyor algısı yaratılacak.
Gülen cemaatini karalamak üzere de tasarlanan pek çok tertip var. Birini söyleyerek geçeceğim: "Işık evleri baskınlarında, silahlı terör örgütü oluşturmak doğrultusunda, silah, mühimmat, materyal bulunması sağlanacak, FG grubu, silahlı terör örgütü kapsamına aldırılarak, soruşturmalar askeri yargı kapsamında yürütülecek."
AKP ve Gülen cemaatine yönelik kapsamlı bir yıpratma harekâtını benimseyen Eylem Planı da, tıpkı İnternet Andıcı gibi, Nisan 2009 tarihini taşıyordu. Zaten İlker Başbuğ da, 14 Nisan 2009'da Harp Akademileri'nde yaptığı konuşmada Gülen cemaatine yüklenmişti. (Bu bir tesadüf olabilir mi?) Hepsinin arasında bir eşgüdüm mevcut. İrtica ile Mücadele Eylem Planı, belli ki, hedeflerine varmak için, sitelerden yararlanacaktı. 4 sitenin faaliyete geçmemesinin sebebi, muhtemelen, İrtica ile Mücadele Eylem Planı'nın, 4 Haziran 2009'da, Ergenekon davası avukatlarından Serdar Öztürk'ün ofisinde ele geçirilmesi ve 12 Haziran 2009'da Taraf gazetesinde yayınlanarak kamuoyuna mal olması. Deşifre olunca Psikolojik Harekât güme gitti. O tarihte genelkurmay karargâhındaki bilgisayarların içerikleri, daha önceki kara propaganda sitelerinin arşivleri de dahil olmak üzere 36 kez, bir daha geri gelmeyecek şekilde silindi.