Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NAZLI ILICAK

Kılıçdaroğlu ve HSYK

Kemal Kılıçdaroğlu'na göre, HSYK, AK Parti'nin "arka bahçesi." CHP Genel Başkanı bu iddiasının gerekçesini, açık seçik ortaya koymalı. Çünkü eskisine göre, HSYK, daha demokratik hale geldi. 17 Ekim 2010'da, 10 bin 222 Adli Yargı'dan, 1265 de İdari Yargı'dan, toplam 11 bin 587 hâkim ve savcı sandık başına gitti. HSYK'ya, birinci dereceye ayrılmış 4 bin 500 hâkim ve savcı arasından, gizli oyla, 10 asil, 6 yedek üye seçti. (3 asil-3 yedek HSYK üyesini Yargıtay, 2 asil- 2 yedek üyeyi Danıştay, 1'ini Adalet Akademisi belirledi. 4'ü cumhurbaşkanı tarafından atandı. HSYK'nın toplam üye sayısı Adalet Bakanı ve müsteşarıyla birlikte 22 asil üyeye ulaştı.)
Eskiden, 7 kişilik heyetin 2'si Adalet Bakanı ve müsteşarıydı. 5'i ise Yargıtay ve Danıştay'ın gösterdiği adaylar arasından cumhurbaşkanı tarafından seçiliyordu. Ayrıca, Adalet Bakanı ve müsteşarı, katılmadığı takdirde, HSYK toplanıp karar alamıyordu. Hiçbir değişiklik yapılmasaydı, zaman içinde HSYK üyelerinin belirlenmesinde cumhurbaşkanının rolü dolayısıyla, zaten bu Kurul'un yapısı -tıpkı YÖK gibi- tedricen değişecekti.
HSYK'nın daha demokratik bir yapıya kavuştuğuna dair sıraladığımız bu unsurlara mukabil deniliyor ki, "Adalet Bakanlığı listesi kazandı; dolayısıyla demokratik bir seçim olmadı" Adalet Bakanlığı listesi denilmesinin sebebi, Sadullah Ergin'in müsteşar yardımcısı İbrahim Okur ve Adalet Bakanlığı Personel Daire Müdürü Birol Erdem'in içinde bulunduğu listenin kazanması. Oysa, YARSAV listesinde de, Adalet Bakanlığı bürokrasisinden gelen iki isim mevcuttu. (Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdür yardımcısı Orhan Sungur, Başmüfettiş Abidin Çelik)
Kanunun ilk şeklinde, savcı ve hâkimlerin, HSYK seçimlerinde sadece tek bir adaya oy vermeleri kararlaştırılmıştı. Anayasa Mahkemesi, bu sınırlamayı kaldırdı. Adli Yargı'dan 7+4 kişi, İdari Yargı'dan 3+2 kişi HSYK üyesi olacağına göre, alt kademe hâkim ve savcılarının yedekleriyle birlikte 11 adayın, ya da 5 adayın adını oy pusulasına yazmasını istedi. Anahtar liste meselesi bu yüzden çıktı.
Kemal Kılıçdaroğlu, halkımızın işin teferruatına inmeme alışkanlığından yararlanıp "bakanlık listesi kazandı" deyiveriyor. "Arka plan" bilinmeyince de, "Arka bahçe" iddiasına inanmak kolaylaşıyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA