Son seçimlerde Erdoğan'ın Hopa mitingi istenmeyen olaylara sahne olmuştu. Metin Lokumcu isimli emekli öğretmen, muhtemelen kalabalığı dağıtmak için kullanılan gazdan etkilenerek hayatını kaybetmişti. Olay, Ankara ve İstanbul'da protesto edildi. Bu protestolar yeni tutuklamalara yol açtı. Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencisi Ozan Gündoğdu, arkadaşı Çağdaş Ersoy'la birlikte tutuklanarak cezaevine gönderildi. 31 Mayıs'tan beri hapishanedeler. Öğrenci Kolektifleri çerçevesinde örgütlenen sosyalist eğilimli bu gençlerin, eylemler sırasında güvenlik güçlerine ve araçlarına taş ve sopalara saldırdıkları ileri sürülüyor. Son günlerde gazetelerde yayınlanan haberlerden öğreniyoruz ki, Ozan'ın cezaevinde saçı kesilmiş, onunla dayanışmak için saçlarını kestirip çektikleri bir fotoğrafı Ozan'a yollayan gençlerden üçü de (Çağrı Yılmaz, Hikmet Tanıl ve Can Kaya) tutuklanmış. Bu gençlerin tanınmamak için saçlarını kestiği iddia ediliyormuş. İlk duruşma bugün (9 Aralık), Ankara 11. Ağır Ceza'da.
Güvenlik önemli. Devlet otoritesinin kaybolduğu bir ülkede insanların özgürlüklerini de kullanamaz hale geldiğini, 12 Eylül öncesindeki tecrübelerimiz dolayısıyla biliyoruz. Fakülteler parsellenmiş, boykot ve işgaller sebebiyle üniversiteler kapanmıştı. Can güvenliği kalmamıştı. Ama şu anda tam tersi yapılıyor gibi. Sıradan bir HES protestosundan kapsamlı bir dava yarattık. Üstelik, gençlerin biraz "deli kanlı" olduğu gerçeğini göz ardı edip, o kesimde derin yaralar açabilecek mağduriyetlere vesile olduk. 31 Mayıs'tan beri tutukluluk hali devam ediyor. İstisna artık kural haline geldi. AİHM ne derse desin, bizim yargıçlarımız bildiklerini okumakta kararlı.