Bu hafta, herhalde her kanalda, milletvekili adaylarını tartışacağız.
AK Parti'de, mesele "Kimlerin nadasa bırakıldığı" ile ilgili olacak.
Parti tüzüğü, milletvekillerine sadece üç defa üst üste seçilme imkânı verdiği için, Erdoğan, bu gerekçeyi de kullanarak bazılarını liste dışı bırakacak. Bu bazıları arasında 2002 ve 2007'de üst üste seçilmiş gençler olabileceği gibi, bir sonraki dönem partiye sahip çıkacak ağabeyiler de bulunabilir. Aslında, siyasette uzun vadeli hesaplar yapılamaz.
Erdoğan'dan sonra, tüzüğün ilgili maddesinin değişmesi kuvvetle muhtemel.
Hele, parti içi demokrasi sağlanır ve kayıtlı üyelerin yaptığı önseçimle milletvekilleri belirlenirse, bu hükme de gerek kalmaz. Siyasette tecrübe önemlidir ve başka hiçbir demokratik ülkede emsaline rastlanmayan üç seçim sınırlamasını, parti içi demokrasinin bir işareti saymak da, bana göre mümkün değildir.
Ama Erdoğan bu şekilde, aday tercihleri için kısmen inandırıcı bir gerekçe buluyor.
Listeye almadığına "seni nadasa bıraktık" diyecek Oysa ayrıldıktan sonra, gelişmelere hâkim olmak kolay mı? Ayağı kayanın sürekli nadasta kalma ihtimali de mevcut.