Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NAZLI ILICAK

Annenin gözleri

Annesi, onu hep "Güzel kızım, Pamuk Prenses gibi tatlı kızım, badem gözlü yavrum" diye severdi.
Bu yüzden, kendisini hep güzel zannetmişti. Ama okula başlayınca, gerçeği fark etti. Arkadaşları onu çok çirkin buluyordu. Küçük kız, inanmadı önce onlara; "Herhalde beni kıskanıyorlar" diye düşündü. Ama büyüdükçe, gerçeğin farkına vardı. Annesinin pamuğa benzettiği yüzü, çiçek bozuğu bir cilde sahipti. Badem dediği gözleri şaşıydı. Vücudu bir serviyi andırmıyordu. Büyüdükçe, annesine derin bir öfke duymaya başladı. Öyle ya, kandırmıştı onu. "Sen güzelsin" derken yalan söylemişti. Evlenme çağına geldi, yüzüne bakan yoktu. Yavaş yavaş gözleri bozuldu; doktorlar kör olacağını söylediler. Annesi onu hâlâ çocukluğundaki ifadelerle sevip okşuyordu. Ama o, artık bu yalanlara tahammül edemiyordu. Evi terk etmek istedi. Annesi, ondan önce davrandı; uzak bir yerde iş bulduğunu söyleyerek evden ayrıldı. Bütün parasını bir akrabasına verip, kızına bakmasını rica etti. Genç kız, sonunda kör de oldu.
Doktorlar, ameliyat tavsiye ettiler. Uygun bir çift göz bulmuşlardı. Oysa kız, o çirkin yüzünü aynada görmemek için, neredeyse kör kalmayı tercih edecekti. Başkasına yük olmak istemiyordu, bu yüzden ameliyatı kabul etti. Ameliyat sonunda aynaya baktığında müthiş bir çığlık attı. Karşısında bir dünya güzeli duruyordu. Kemerli olan burnu düzelmiş, kepçe kulakları normale dönmüştü; yaban otunu andıran saçları dalga dalgaydı. Yanındaki yaşlı doktora sevinçle sarılarak, "Sanki yeniden dünyaya geldim, estetik ameliyatını siz mi yaptınız?" dedi. Yaşlı doktor, "Böyle bir ameliyat yapmadık kızım" diye gülümsedi. "Annenin bağışladığı gözleri taktık. Sen onun gözleriyle gördün kendini."

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA