Anneciğimin vefatı üzerine beni telefonla arayan, camiye gelen, mesaj gönderen veya evimde ziyaret edip, başsağlığı dileyen dostlara teşekkür ederim. Onun hayatını kaybetmesiyle birlikte, benim için "çocukluk" dönemi kapandı; artık "anne" diye sesleneceğim bir melek yok bu dünyada.
Bu vesileyle, güzel bir hikâyeyi sizinle paylaşmak istiyorum.
Bir zamanlar dünyaya gelmeye hazırlanan bir çocuk varmış.
Bir gün Allah'a sormuş;
- Beni yarın dünyaya göndereceğini söylediler. Fakat o kadar küçük ve güçsüzüm ki, orada nasıl yaşayacağım?
- Tüm meleklerin arasında senin için bir tanesini seçtim. O seni bekliyor olacak ve koruyacak. Meleğin sana her gün şarkı söyleyecek, gülümseyecek. Böylece sen onun sevgisini hissedecek ve mutlu olacaksın.
- Peki, insanlar bana bir şey söylediklerinde, dillerini bilmeden, nasıl anlayacağım?
- Meleğin sana dünyada duyabileceğin en tatlı ve en güzel kelimelerle hitap edecek. Sana konuşmayı, dikkatle ve sevgiyle öğretecek.
- Peki, ben seninle konuşmak istersem ne yapacağım?
- Meleğin sana ellerini açarak bana dua etmeyi de öğretecek.
- Dünyada kötüler olduğunu da duydum. Beni onlardan kim koruyacak?
- Meleğin seni kendi hayatı pahasına da olsa koruyacak.
- Fakat, ben seni bir daha göremeyeceğim için çok üzgünüm.
- Meleğin sana sürekli benden söz edecek ve ulaşmanın yolunu öğretecek.
O sırada cennette bir sessizlik olur ve dünyanın sesleri cennete kadar ulaşır. Çocuk gitmek üzere olduğunu anlar ve son bir soru sorar:
- Şimdi gitmek üzereyim; benim Meleğimin adı ne?
- Meleğinin adının önemi yok yavrum. Sen onu, "ANNE" diye çağıracaksın.