Emine Hanım'ın başörtüsü dolayısıyla GATA'ya alınmaması, belli bir zihniyetin "laik cumhuriyeti koruyoruz kolluyoruz" ilkesinden ne anladığını da ortaya koydu. Emine Erdoğan, Nejat Uygur'u hastanede ziyarete gidecek ama Uygur'un eşine usulca fısıldıyorlar: "Lisan-ı münasiple gelmemesini söyleyin." Sebebi belli, Emine Hanım'ın başındaki örtü siyasi simgeymiş.
Tayyip Erdoğan, İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesini değiştireceklerini söyledi; hani şu koruma kollama maddesi; her darbenin mesnedi olan madde. GATA'daki uygulama da gösteriyor ki, başlarını Emine Hanım gibi bağlayanlar, yani türban takanlar, "siyasi simge" sayıldığı için "iç tehdit" oluşturuyor. İcabında, cumhuriyetin türbana karşı da korunup kollanması gerekiyor. Böyle bir zihniyetin elinde, aslında bu maddenin ne kadar büyük bir tehdit olduğu ortada değil mi?
MHP'li Osman Durmuş'un bu işin ciddiyetini anlamayıp, kürsüden "Sizi gidi beyaz gömlekliler sizi. Peygamber olarak anılan başbakanın eşini nasıl içeri almazsınız? Sizin muayenehanelerinizi kapatsın da görün" diye espri yapması, doğrusu hiç hoş kaçmadı. Böyle hassas konularda, faydalı söz sarf etmeyecekseniz, sükût etmeyi tercih edeceksiniz.