Yok... yok... Ben onu anlatırken, Mutlu Tömbekici'nin cümlelerinden yararlanmayacağım. "İttire kaktıra gazeteci olmuş biri" ya da "Dumkoflar Kraliçesi" filan demeyeceğim. Bodrum'da kendisine takılan "Çakma Ajda Pekkan" sıfatıyla da seslenmeyeceğim. Alper Görmüş'ün kulaklarını çınlatarak, "Mediokrun Kraliçesi" gibi cuk oturan bir sıfatı da elbette kullanmayacağım.
İroni seven bir millet olduğumuz için, ona en çok, "Tevazu Kraliçesi" sıfatını yakıştırıyorum.
15 Temmuz 2008'de kaleme aldığı yazıdan bir cümle: (Kendisine overdose botox'tan söz eden Tömbekici'ye bakın ne diyor) "Botox'la bu kadar güzelleşilebiliyorsa, bu kadar başarı ve yetenek elde edilebiliyorsa, ne duruyon sen de koş... Türkiye'nin en iyi 3 kadın yazarını say desen, başta gelecek, üstelik bunu yalnız yazılı basında değil, görsel medyada da fazlasıyla kanıtlamış biriyim ben."