Cumhuriyet gazetesi Ankara temsilcisi Mustafa Balbay, askerlerle teması sırasında sürekli not tutmuş. Amacının, bir kitap yazmak olduğunu söyleyebilir ama, hadiselerin tam göbeğinde. Sarf ettiği sözler de, objektif gözlemler yapan bir gazetecininkinden çok farklı.
Daha AK Parti iktidara gelmeden askerde hareketlilik var. O tarihte (2000) Kara Kuvvetleri Komutanı Atilla Ateş; Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı Necdet Timur; onların ve emekli Org. Doğu Aktulga'nın bulunduğu bir mecliste Mustafa Balbay uyarıyor: "Siyasetçiler, Türk Silâhlı Kuvvetleri'ni ikinci plana itmek istiyorlar."
Kıvrıkoğlu'ndan şikâyetlerini dile getiriyor: "İsmail Hakkı Karadayı kadar etkili değil. Bu tavır, karşı tarafı cesaretlendiriyor. Yeni dönemde, (Kıvrıkoğlu döneminde) Cumhuriyet gazetesine karşı soğukluk hissediyoruz."
Ve nihayet Mustafa Balbay ne yapılması gerektiğini anlatıyor: "Bu kez atılacak adım, son olmalı. 28 Şubat gibi süreye yayılınca, görünen ortada."
***
28 Mart 2003'te Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Büyükanıt, Mustafa Balbay'a bir yazısı hakkında sitem ediyor. Tayyip Erdoğan ile Hilmi Özkök'ün, Aziz Akgül vasıtasıyla buluşmadığını, Karargâh'ta bir araya gelinse, herkesin bundan haberdar olacağını söylüyor. (Aziz Akgül, 22. dönem AK Parti milletvekili; emekli asker ve Hilmi Özkök'ün devre arkadaşı.) Belli ki Balbay, Erdoğan'ın Hilmi Özkök'le gizlice buluştuklarına dair bir yazı kaleme almış, Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Büyükanıt da, böyle bir yazının "orduyu çatlatacağını" söylüyor. Balbay, "Ya Karargâh'ta değil de başka bir yerde buluştularsa" diye duyumlarının doğru olduğunu anlatmaya çalışıyor. Ayrıca şikâyet ediyor: "Notlar azaldı."
Yaşar Büyükanıt da yakınıyor: "Eski hükûmet döneminde işleri Hüsamettin Özkan ile hallediyorduk... Cumhuriyet hariç, başka gazetelerin laiklikle ilgili duyarlılığı kalmadı. Bilgi notlarını sadece Cumhuriyet'e gönderiyoruz."
Büyükanıt, Balbay'ın "Notlar azaldı" şikâyetine ise şu karşılığı veriyor: "Kaza oldu; hasar; düzeltiyoruz. Yeniden yoğunlaşıyoruz"
***
Hepimiz 23 Mayıs 2003'te Mustafa Balbay'ın yayınladığı "Genç subaylar tedirgin" manşetini biliyoruz. İşte o günlerin perde arkası:
21 Nisan 2003... Emin Çölaşan ile beraber, Jandarma tesislerinde, Şener Eruygur'la yemek. Genelkurmay Başkanı Genel Sekreteri Aslan Güner, 23 Nisan resepsiyonuna katılmama eyleminden söz ediyor.
Bir başka gün, Şener Eruygur diyor ki: "Bu işi 28 Şubat'ta bitirecektik. Fevzi (Türkeri), Çevik Bir ve ben... Karadayı bizi uyuttu." (Fevzi Türkeri, andıçın altında imzası olan asker. N.I)
25 Nisan 2003... Aslan Güner ile görüşme. Güner: "İzleme ve takip dönemi bitti. Artık kamuoyu ile paylaşma zamanı."
Balbay soruyor: "Geri adım olabilir mi?"
- Olamaz. Aytaç Paşa MGK'da ağır konuşacak. Son cümlesi 'Bunlar yapılmazsa kırılma olur' şeklinde.
İşte bu bilgilerle donanan Balbay, "Genç subaylar tedirgin" manşetini atıyor. Şener Eruygur onu arıyor ve tebrik diyor: "Görevinizi yaptınız. Rahatsızız. Şunu sorun: Siz rahatsız değil misiniz? Köpek... Bunlar korkak! Kasımpaşa kabadayısı."
