Başbakan Erdoğan'ın 2023'te federasyon uygulanabileceğini söylemesine üzüldüm. On bir senedir köşe yazısı yazıyorum. Türkiye'deki ırkçı- bölücü Kürtçülerin hedeflerinin şu olduğunu yüzlerce defa yazdım: 'Önce basit sosyo-kültürel haklar' sonra özerk yönetim 'sonra federasyon' son olarak da ayrı bağımsız devlet.'
Ayrılıkçı ve ırkçı Kürtçüler adım adım hedeflerine yaklaşırken bizim bu gerçeği göremeyişimiz beni kahrediyor. Rahmetli Özal da Başbakan Erdoğan gibi vatansever bir devlet adamıydı. Lâkin onun da etrafında aydın geçinen ve yanlış yönlendiren malûm tâife vardı. Özal da Başkanlık Sistemi'ni istiyordu; ancak ben, Mehmet Keçeciler ve diğer ANAP yöneticileriyle beraber, bu sistem uygulansa dahi 'federatif' olmayacağı konusunda onu ikna etmiştik.
Başbakan Erdoğan'ın kendisine ve milletine güvenini elbette takdir ediyoruz. Ben de militarist müdahalelerin iki gerekçesinden birisi hâline getirilen 'bölünme' fobisi içinde değilim. Ancak, Başbakan'ın dahi federasyonun şimdi değil de 2023'te düşünülebileceğini söylemesi, aslında kendisinin de ihtiyatlı olmayı tercih ettiğini gösteriyor.
***
Dünyada 200 civarındaki egemen devletin çok az bir kısmı federasyondur.
SSCB ve
Yugoslavya gibi federatif devletler yıkılıp gitmişlerdir.
ABD'nin federatif bir devlet olarak değerlendirilmesinde, küçük birimlerin birleştirilmesini sağladığı görülecektir.
Almanya, örneği de bazı farklarla böyledir. Bu örneklerde federasyon, bölücü değil birleştirici bir fonksiyon ifade etmiştir. Buna mukabil, çok sayıda devlet federatif sistem yüzünden bölünmüş ya da bölünmenin eşiğine gelmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu'na gelince,
Osmanlı Devleti esas itibariyle
merkeziyetçi bir devlettir. Eyalet döneminde beylerbeyi, vilâyet döneminde vali, kesinlikle merkezden atanırdı. Kanunlar merkezde yapılır, kadılar merkezden atanırdı. Merkezî idarenin güçlülüğü sayesinde
Osmanlı 624 sene bölünmeden, yıkılmadan devam edebilmiştir.
Kanunî dönemine kadar sadece
Anadolu ve
Rumeli Beylerbeylikleri vardır. Daha sonra
Budin,
Bosna,
Karaman ve
Diyarbakır eyaletleri kuruldu.
Tanzimat döneminde eyalet sistemi kaldırılarak yerine
'vilâyet' sistemi getirildi.
Osmanlı döneminde hiçbir zaman
'Kürdistan' ve
'Lazistan' eyaleti ya da vilâyeti olmadı. Sadece,
1920 Meclisi'nde yöreyi temsilen
Lazistan mebusu vardı.
***
Bana,
Osmanlı gibi 23 milyon km²'lik toprağı verin, ben size eyaletler kurayım. Lâkin, bölüne bölüne 800 bin km²'lik vatan parçasına sığınmış
Türkiye'yi eyaletlere ayırıp bir de özerklik uygularsanız, birkaç sene içinde bölünüp parçalanmasına mâni olamazsınız.
Adem-i Merkeziyet, özerk ve federatif yönetimlere lüzum kalmadan, katılımcı mahallî demokrasiyi ve hizmetin yerinden alınması ilkesini gerçekleştirmeye yeterlidir.
Hedefimiz, her bakımdan birlik ve bütünlük içinde, birbiriyle kaynaşmış bir
Türkiye'dir. Farklılıkları ve ayrılıkları büyütmeye değil, demokratik hürriyetler çerçevesinde azaltmaya çalışmalıyız.