Sevgili okuyucular, Osmanlı Türk İmparatorluğu yıkıldıktan sonra yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nde Osmanlı'nın mirası her anlamda reddedilmiş ve bugünkü sınırlarımız dışında kalan Müslüman ve Türk tebaamız kendi kaderine terk edilmiştir. Balkan katliamı ve göçü, Kafkas katliamı ve göçü, Kırım ve Ahıska Türklerinin tehciri, Revan'da uygulanan katliam ve daha niceleri, ne yazık ki bugün insanımız tarafından iyi bilinmemektedir.
Cumhuriyet döneminde, hudutlarımız dışında kalan Türkler, ihmâl edilerek en tabiî hakları konusunda himayesiz bırakılmışlardır.
Özellikle uzun süren BAAS diktatörlükleri sırasında Saddam, Hafız Esad ve Beşar Esad gibi İslâm ve Türk düşmanı eli kanlı zalim diktatörler Irak ve Suriye Türkmenlerini ezmişlerdir.
***
7. asırdan itibaren
Oğuz Boyları akıncılarının
Irak ve
Suriye'ye geldikleri ve 10. ve 11. asırlarda
Tük/Türkmen göçlerinin gerçekleştiği bilinmektedir.
Türkler, bin yıldır bugünkü
Suriye topraklarında hâkimiyet kurmuşlar ve
1.
Dünya Savaşı sonuna kadar
Suriye'yi ve
Suriyelileri savunmuşlardır.
Suriye'de
Türkmenler yüzde 25'lik bir nüfusla ülkenin
Araplar'dan sonra ikinci büyük grubunu teşkil etmektedir.
3,5 milyon
Türkmen nüfusu ile yaklaşık 3 milyonluk
Türkmen asıllı asimilasyona uğramış nüfusu hesaplarsanız, bugün
Suriye'de 6,5 milyon
Türkmen, 1,5 milyon
Kürt ve 1,7 milyon
Nusayri Arap yaşamaktadır. Bugün
Orta Doğu'da 10 milyondan fazla
Türk/ Türkmen bulunmaktadır.
Suriye Türkmenleri,
1921 Ankara Antlaşması rafa kaldırılarak hiçbir hakka ve hukuka sahip olamamışlardır.
***
Suriye Muhalefet Cephesi'nde
Türkmenler kahramanca savaşmakta ve mücadele etmektedir. Ancak, savaş sonrasında haklarına kavuşacakları konusunda endişelerimiz vardır.
Türkmenlerin güvenliği bizim boynumuzun borcu olduğu gibi,
Türkiye'nin
Suriye bakımından en önemli kozunun ve teminatının, teşkilâtlanmış bir
Türkmen varlığı olduğu unutulmamalıdır.
Türkiye, savaşın başlangıcından beri
Suriye Türkmenleri ile ilgilenmeye başlamış; kendisi de has bir
Türkmen/ Yörük olan
Dışişleri Bakanımız Davutoğlu,
Türkmenlerin teşkilâtlanması ve birliği konusunda çalışmalarda bulunmuştur. Bu maksatla
1. ve 2.
Türkmen Platformları Toplanmıştır.
Bugün
'Suriye Türkmenleri Meclisi' resmen kurulmuş ve ilk toplantısını
Ankara'da gerçekleştirmiştir.
Toplantıya
Başbakan Erdoğan ve
Dışişleri Bakanı Davutoğlu iştirak ederek
Türkmen Meclisi'ni destekleyici konuşmalar yapmışlardır.
Erdoğan ve
Davutoğlu'nun
Türkmenlere birlik olmaları ve siyasette aktif rol almaları gerektiği yönündeki çağrıları dikkat çekmiştir.
Başbakan konuşmasında,
'Sizin sıkıntılarınız bizim sıkıntılarımızdır.
Bizler sizin çektiğiniz acıları yüreğimizin derinliklerinde hissediyoruz.
Türkmen kardeşlerimizin acılarını dindirebilmek için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz, göstereceğiz(...) Kendi içinizdeki insicamın, birlik ve beraberliğin bozulmasına izin vermeyin. Türkmen halkı adına gerçekleştireceğiniz başarılarda biz de Türkiye olarak iftihar etmeye devam edeceğiz.'
***
'Suriye Türkmenleri Meclisi'nin kurulması için gayret gösterenleri,
Dışişleri Bakanımız Davutoğlu'nu ve
Başbakanımız Erdoğan'ı candan tebrik ediyorum.
Suriye Türkmenleri ile ilk ilgilenen devlet adamlarımız onlardır.
Meclis'in kuruluşunun
Türkmen kardeşlerimize,
Suriye'ye,
Türkiye'ye ve
Türk Dünyası'na hayırlı ve uğurlu olmasını
Yüce Allah'tan niyaz ediyorum.