Dünyanın neresinde, ne amaçla yapılırsa yapılsın "terör" insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur ve asla kabul edilemez. Bu nedenle de terör eylemleri, ne din ne de ideoloji ile bağdaştırılamaz. Türkiye, terörden en çok zarar görmüş ülkelerin başında gelmektedir. Yerkürede gerçekleştirilen her terör eylemi, Türkiye'nin yıllardır uluslararası platformlarda dile getirdiği, "terör örgütleri arasında ayrımcılık yapılmadan, terörizme ve terör örgütlerine karşı ortak tavır ve ortak mücadele" yaklaşımının da ne denli haklı olduğunu ortaya çıkarmaktadır.
İşte Beslan'daki insanlık dışı eylem, küreselleşen terörle mücadelede, ayrım yapmadan uluslararası işbirliği ve bu işbirliğinin kararlı uygulanması gerektiği gerçeğini daha da belirginleştirmektedir. Terörle çok boyutlu mücadele ederken terörü/terör örgütlerini besleyen silah/finansman/eleman vb. kollarının kurutulması gerektiği olgusunun, ülkelerin siyasi çıkar ve ekonomik kazanç döngüsünün önüne geçmesi şarttır. Terör eylemlerinde kullanılan silah ve patlayıcıların menşei ile örgütlerin bunları ele geçiriş yöntem ve yollarının göz ardı edilmemesi de mücadelenin başarısını etkileyecek önemli bir unsurdur.
Bu nedenlerledir ki, BM Güvenlik Konseyi'nin 1373 sayılı kararı çerçevesinde; terör örgütlerinin finans kaynaklarının kurutularak terörizmle mücadelede, "çifte standart uygulama yaklaşımından arınmış, kararlı bir uluslararası işbirliği" gerekmektedir.
BERFİN YILMAZ