Devlet Konuk Evi'ne (Ankara Palas) gittik. "Eskişehir ve İlçelerine Hizmet Götürme Platformu"nun gecesi vardı.
Eskişehirliler, geçen yıl da Ankara'da "aynı etkinliği" yapmışlardı.
Yine gitmiştik.
Orada "yeni kurdukları bankalara" destek istemişlerdi.
Bu defa yine istediler.
Kurdukları bankalar: - Giysi Bank... İlaç Bank... Okul Bank... Defter, Kitap Bank.......
"İhtiyaç fazlası eşyalarınızı" veriyorsunuz.
"Platform" bunları belli bir düzene sokuyor.
İhtiyaç sahiplerine ulaştırıyor. Bu defa gördük ki "bankalar çok canlı."
***
Gecede Milli Eğitim Bakanı Doç. Dr. Hüseyin Çelik de vardı.
Kürsüye çıktı ve "ben Eskişehirliler'i çok severim" diye söze başladı.
Konuşması öylesine "damardan"dı ki...
Dinleyenler duygulandılar. Ağlayan bile vardı. Bu sırada bir Eskişehirli ayağa fırladı:
- Sayın Bakanım, söz veriyorum, 16 dersliği olan bir okul yaptıracağım...
Salon alkışı bastı.
Alkışlanan zengin "utandı, başını öne eğdi, oturdu."
Salonda "işte hayırseverlik bu" sesleri yükseldi.
***
Ankara Palas'taki geceye gelen kadınlar, erkekler yanlarında "Giysi Bank" için, "İlaç Bank" için poşetlerle gelmişlerdi.
Bunları bağışlarken "reklam yapmadılar."
"Resim çektirmediler."
***
Ramazanın ilk günü bu konuyu "özellikle" yazdık.
Eskişehirli hayırsever "okul bağışlarken bile" utanıyor, resim çektirmiyor.
Ama her yıl, ramazanlarda, 5 yıldızlı otellerde "reklam iftarları" düzenleniyor.
İftar bir "promosyon malzemesi" haline getiriliyor.
***
Ramazan geldi, hoş geldi. "Hayır yapmak isteyenlerden" Allah razı olsun.
Ama bunu "insanların gururunu inciterek" yapmasınlar.
Kimse 3-5 eve 3-5 parça giyecek dağıtırken "TV'leri ayağa kaldırmasın."
Eskişehirliler'i kutluyoruz. Ve davranışlarının herkese örnek olmasını diliyoruz.