TBMM'de iki lokanta vardır. Birincisi, giriş katındaki, milletvekillerinin seçmenlerini ağırladığı, gazetecilerin de girebildiği "büyük lokanta."
İkincisi, giriş katının altındaki, sadece milletvekillerine mahsus "küçük lokanta."
TBMM tatildeyken, küçük lokanta restore edilmiş.
5 yıldızlı fıskiyeli bir mavi salon olmuş.
170 kişilik.
Duvarları da bir milletvekilinin (Recep Garip, Adana-AKP) yaptığı tablolarla süslenmiş.
Bunlar "parlamento kültürünü anlatan tablolar" diye isimlendirilmiş.
TBMM'nin "yeni ve lüks yemek salonunu" gördük.
"Sergiyi" gezdik.
Konusu "adalet" olan 4 numaralı tablo karşısında fazla durmuş olmalıyız ki, çevremizdeki milletvekilleri sordular:
- Nasıl buldunuz? "Resmi mi, adaleti mi" diye söze başladık:
- Resmi güzel bulduk, adaleti ise aramaya devam ediyoruz.
Önce bir kahkaha koptu. Sonra birkaç milletvekilinin sesi yükseldi:
- Biz de arıyoruz, biz de.
***
Meclis'tekilerin bile "adalet aradığı" bir ortamda, adalet uğruna acaba ne yapılabilir?
Galiba şimdilik "adaletin yağlıboya resmini Meclis duvarına asmakla" durumu idare edeceğiz.