Yedi bakanlık özürlüler üzerinde söz sahibi. En çok da Maliye Bakanlığı... Çünkü özürlü mükellef, Gelir Vergisi Kanunu'nun 31'inci maddesi kapsamında "sakatlık indirimi" alabilmek için Gelir İdaresi Başkanlığı'yla yakın ilişki içinde.
Ancak özürlü mükellefin sakatlık indirim belgesinden yararlanabilmesi için, hastaneden aldığı rapor yetmiyor, Maliyenin onadığı rapor gerekli. Yani özürlü Maliye engelini de aşmak zorunda...
Peki aşabiliyorlar mı? Tabii ki hayır! Bırakın engeli aşmayı, merkez sağlık kurulunun tutumu birçok sorunu beraberinde getiriyor.
Nasıl mı?
1 Ekim 2008'de yürürlüğe giren SGK Yasası'na göre kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce işe başlayan özürlüler mutlaka vergi indirim belgesi almak zorunda. Bunun için de hastaneden özür durumunu gösteren (% 40 ve üzeri) rapor almak zorunda.
Alıyor da...
188 bin kişinin aldığı rapor oranı budandığı için özürlü vatandaşların emekli olma umudu kursağında kalıyor.
Gelir İdaresi Başkanlığı'nın 2009 faaliyet raporunu inceledim. Mağdur sayısı az buz değil. Tam 115.003 kişi.
Maliye'nin budama operasyonuna takılarak canı yanan çok insan var... İşte size iki örnek..
Sol ayağım yok. % 60'lık oranımı Maliye % 30'a kadar düşürdü. İrfan Şenboy
% 52 oranında beş adet rapor aldım. Tüm raporlarım Ankara'dan % 28 olarak geri döndü. İsmail Okumuş.
Canı yanan mağdur okurlarım şikâyetlerinde "Doğuştan sakatım. Maliye'ye göre sağlıklı ve çakı gibiymişiz de haberimiz yokmuş" diyerek dert yanıyor. Bazıları da yüzde 40'lık oranı tutturmak için Maliye'nin kapısında kendimizi mi yakalım?" diyor.
Daha fazla insan mağdur olmasın diyerek yetkililere sesleniyoruz. Sakatlık indirimi için "Önceki ve sonrası" diyerek özürlüye ayrımcılığa gitmeyin. Sakatı hastane hastane rapor peşinde koşturup daha fazla sakata getirmeyin.