Şu paranın gözü kör olsun... İhtiyar, genç, çocuk ve sakat demeden yıkıp geçiyor. Merhametin zirveye, sosyal dayanışmanın ön plana çıktığı bu mübarek ayda yoksullar doyuruluyor, gariban, kimsesiz ve sakatlara sahip çıkılıyor. Nedense her Ramazan'da sakat sayısında artış oluyor.
Görmüşsünüzdür... Her köşebaşında, cami ve hastane çıkışında sakat kılığına girenler, duygu sömürüsü yaparak dileniyor. En vahimi dilencilik uğruna çocuklar bile bile, sakat bırakılıyor. Nasıl mı?
Vahim ve yürek burkan olayı Ankara Sanayi Odası araştırmış. Rapora göre;
"Çocukların kollarına, bacaklarına ya da görünür yerlerine sarımsak bağlanıp yaralar açılıyor. Sonra bu yaraların üzerine çeşitli ilaçlar sürülerek, uzun süre kalması sağlanıyor. Ayrıca gelişim çağındaki çocukların kıkırdakları üzerine baskılar yapılarak, bedensel deformasyon yaratılıyor. Kol veya bacaklar kırılıp, kemiklerin yanlış kaynatılması gibi insanlık dışı yöntemler de kullanılıyor."
Özel Göztepe Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı Op. Dr. Ayhan Baran'a "Fırsatını bulup dilenci mafyasından kurtulanların tedavi şansı var mı" diye sordum. İşte aldığım yanıt:
"Çocukluk çağında el bileği, dirsek, omuz, kalça, diz ve ayak bileği çevresinde oluşan büyüme kıkırdağı kırıkları zamanında ve düzgün tedavi edilmez ise kısalık, çarpıklık ve hareket kısıtlılığı gibi sekeller bırakır. Kemik kırıkları ise genellikle içe veya dışa dönme sekeli bırakır."
Özetle çocuklarımız dilenci mafyasından kurtulsalarlar bile hayatlarını sakat olarak sürdürmek zorunda. Yürek burkan bu olayı yazarken bile ellerim titriyor. Söyleyecek çok şey var. Neyse... Allah, çocuklarımızı vicdan gözü kör olmuş kişilerin gazabından korusun!!!