Okurumuz Mustafa Gürbüz, 6 Aralık tarihli gazetede yer alan Muzaffer Akpınar mülakatında altbaşlıklarda ve metinde bir sözcüğün yanlış kullanıldığını görünce bir şikâyet yazmış.
Şöyle diyor:
"Şelale Kadak, pazartesi günü işadamı Muzaffer Akpınar ile yaptığı röportajda iki kez (hem başlıkta hem yazıda) 'intıka' kelimesini kullanmıştır. Doğrusu 'inkıta' olacaktır, ve sizin de bildiğiniz üzre 'kesinti' anlamına gelir."
Evet, TDK sözlüğü "inkıtaya uğramak" karşılığını "kesintiye uğramak" diye veriyor.
Acaba bu kelimeyi Akpınar mı öyle kullandı, Kadak mı öyle yazdı?
Kadak, "kayıtlar elimde yok artık" diyor. "Ama bunu herhalde ben el alışkanlığı ile öyle yazdım, kontrol de etmeden verdim. Hata benim diye kabul edin."