BİR arkadaşım yıllar önce bana iki elden bakılan "El falı" nı öğretmişti. Buna göre insanın sol elinin çizgilerinde doğumunda belirlenen kaderi ve huyları görülürmüş. Sağ elin çizgileri ise, o kişinin yaşamı süresince kaderini nasıl değiştirdiğini ve edindiği yeni huylarını yansıtırmış.
Bana bunları öğreten arkadaşım, çevredeki insanların sağ ve sol ellerindeki farklı çizgileri kendince yorumlayarak, uygulamalı dersler de vermişti.
O arkadaşımdan öğrendiğime göre, mesela doğuştan sanatçı, serazat kişiliğe sahip olanlar, yaşadıkları çevrenin etkisiyle, dar görüşlü, hoşgörüsüz insanlar haline dönüşebiliyor. Veya çok özgür davranışlar sergileyen, hareketli kişilerin, el çizgilerinden aslında yerleşik düzenci, bütün varlıklarını taşınmazlara yatıran insanlar olduklarını anlayabiliyorsunuz.
Başbakan Erdoğan'ın ve CHP Genel Başkanı Baykal'ın açıklanan malvarlıklarının listelerine bakınca, el falını bir "Karakter tahlili" biçiminde de gören o arkadaşımı hatırladım.
Örneğin Erdoğan'ın malvarlığında taşınmazlar çok az. Buna karşı nakit fazla çıktı. Baykal'da ise nakit az, buna karşı arsa ve evlerin listesi uzayıp gidiyor.
Acaba bu tablo, Erdoğan'ın daha özgürlükçü, her an harekete hazır bir kişilik olduğunu, Baykal'ın ise yerleşik düzenden yana ve toprağa bağımlı olduğunu mu gösteriyor? Yani Erdoğan'a göre Baykal daha tutucu veya daha konformist bir insan mı? Bu malvarlığı tartışmalarında anlayamadığım tek husus, Erdoğan'ın malvarlığı listesi açıklandıktan sonra Baykal'ın "Helal kazanç helal olsun, helal olmayan kazanç da haram ve zıkkım olsun" şeklindeki demeciydi.
Bir kuşku düştü içime. Deniz Baykal'ın taşınmazlara bağlılığı dolayısıyla yüze vuran bilinçaltında, bir de mesela şeyhülislam olup, fetva vermek gibi bir özlem de mi vardı? Bütün bunları o fal uzmanı arkadaşıma soracağım.