Bu günlerde magazin gazetecilerine yüklenmek moda. Televizyon programlarında magazini damardan yapan bazı sunucu yıldızlar bile, magazin medyasına yüklenip duruyor. Ayrıca magazin haberlerini adeta ciğerlerine çekerek okuyanlar da, bunları hatmettikten sonra "Olmaz böyle şey" diyerek tepkilerini seslendiriyorlar.
Oysa haberciliğin her dalında olduğu gibi magazin gazeteciliği de, uzmanlık, birikim ve deneyim gerektiriyor. Geçen akşam eşim Canan Barlas'la birlikte Kuruçeşme Divan'da, Yeşim Salkım ile İlker İnanoğlu'nun düğününe davetliydik. İlker'in annesi Filiz Akın ve onun eşi Sönmez Köksal yakın arkadaşlarımız olduğu için, bizi de sınırlı sayıdaki davetli listesine almışlardı.
Divan'ın kapısı televizyon kameramanları ve magazin gazetecisi meslektaşlarımızla doluydu. Çünkü önemli bir magazin haberiydi bu düğün.
İçeriye girince "Keşke benim de ihtisas alanım magazin yorumculuğu olsaydı. Bu gece herkesi atlatacak neler yazmazdım ki" diye geçirdim içimden. Ve sonra hayalimde kendimi magazinci olarak varsayıp, neler yazabileceğimi tasarlamaya başladım. Ancak kısa süre sonra magazin gazeteciliğinin gerçekten bir ihtisas gerektirdiğini ve benim bu alanda ne kadar yetersiz olduğumu anladım.
Birincisi, orada bulunanların çoğunu tanımıyordum. Eski Büyükelçi Cem Duna ile eşini, Oya Başar'ı, Çiğdem Simavi'yi, Prof Dr. Gündüz Gedikoğlu ile eşini, Selma (Bezmen) Türkeş'i, Alinur Velidedeoğlu'nu, Tayfun Uzunova ve eşini, Prof Dr Orhan Güvenen ve eşini, Erol Tezman ve eşini kişisel dostluklarımızdan ötürü tanıyordum. Ama acaba magazin açısından kayda değer hangi isimler de düğündeydi, bilemedim.
Nikah kıyıldıktan sonra Şişli Belediyesi adına bu işlemi yapan görevlinin "Halkın teveccühüne sahip Şişli Belediye Başkanı adına evlilik belgesini size veriyorum" demesi acaba magazin değeri mi, siyasi değer mi taşımaktaydı? Mustafa Sarıgül'ün bu nikahı kıyması halinde evlenen çiftlere "Atatürkçü çocuklar yetiştirmenizi bekliyorum" içerikli bir konuşma yapacağını hatırlatmanın, magazin gazeteciliği açısından bir anlamı olabilir miydi mesela?
Nikah sonrasında damadın annesi Filiz Akın'ın evlenen çifte mikrofonda mutluluk dilemesi ve daha sonra konuşan Sönmez Köksal'ın "Dilerim bizim gibi mutlu bir evliliğiniz olur" temennisinde bulunması... Gelin Yeşim Salkım'ın "Bu düğüne sadece yakınlarımız ve bizi gerçekten sevenler geldi" dedikten sonra damada "Seni seviyorum" diye seslenmesi... Bazı davetlilerin düğün bitmeden Ajda Pekkan'ın konserine gitmek üzere veda etmeleri... Gelin'in en fazla ilk evliliğinden olan kızı Gizem'le karşılıklı dansetmesi ve gelinliğinin Lübnanlı modacı Elie Saab tarafından yapılmış olması...
Bütün bu bilgilerin şifrelerini ancak usta bir magazin gazetecisi çözebilirdi. Ben bunları sadece görebildim. Mesela Google'dan Elie Saab'ın 1964 Beyrut doğumlu olduğunu, Paris'te eğitim gördükten sonra 1982'de Beyrut'ta atölyesini açtığını, özelliklere gelinlikleri ve gece giysileri ile dünyada ün yaptığını, 2002 Oscar töreninde Oscar alan Halle Berry'nin Saab dikimi tuvalet giydiğini falan öğrendim. Magazin gazetecisi olsaydım, başka hangi Türk gelinlerini de Saab'ın giydirdiğini listelerdim mesela.
Özetle magazin gazetecisi meslektaşlarıma duyduğum saygı, o düğün gecesi arttı. Onların ihtisas alanı gerçekten birikim ve deneyim gerektiriyor.