Anlaşıldı. Beyoğlu'nun güzelleştiği falan yok!
Büyük bir alışveriş merkezine dönüşüyor. Olay bu!
Şehrin her yerinde bulunan mağazalar İstiklal Caddesi'nde yer kapma savaşındalar.
Neden ve nasıl yapıldığına hâlâ akıl erdirilemeyen bir avm yetmedi, yenileri de geliyor.
Tarihi Cercle D'orient binasında yıkıma başlandı. Yerine dev bir avm kondurulacak! Bu dönüşüme Melek apartmanı ve Emek sineması da dahil.
Asıl önemlisi, Beyoğlu'na özgü ticaret ve alışveriş kültürünün de önü tıkanmaya, imkânları daralmaya başladı. Yakında Balık Pazarı'nın başına da bir şey gelirse şaşırmam.
Ancak şundan da eminim: On yıla kalmaz, şimdi parayı bastırıp Beyoğlu'nu "güzelleştirenler" şikâyet etmeye başlarlar: "Şekerim otantik hiçbir şey kalmadı; her şey yapay, her şey taklit!"

İşte bakın! Yılların Yapı Kredi Kazım Taşkent Sanat Galerisi de Zara mağazası oluverdi de, farkına bile varmadık!
Dün Ayşegül Sönmez yazmıştı: "Bunun İnci Pastanesi'nin kapatılmasından farkı yok. En fenası önünden birkaç kez geçmenize rağmen duruma bir süre sonra uyanmanız."
Kazım Taşkent Sanat Galerisi'nin özelliği caddeden geçenlerin çekinmeden içeri girdikleri bir yer olmasıydı. Şimdilerde bölgede boy gösteren snop sanat merkezlerinden farkı buradaydı. Plastik sanatlara pek uzak insanları bile çarçabuk kucaklardı. Üstelik hepsi birbirinden görkemli ve ilginç sergilere ev sahipliği yapmıştı.
"Yazık oldu!" diyeceğim ama kimin umurunda. Umurumuzda olan tek şey, alışveriş!
Toplumca bu "uyuşturucu"yu zıkkımlanmaktan başka bir şey bilmez hale geldik!