"Prenses'in Uykusu" da çok sevdiğim Çağan Irmak filmlerine eklendi. (Bir tek "Karanlıktakiler" uzak kaldı bana!)
Uzun uzadıya filmden söz etmeyeceğim.
Kendi mızmızlıklarını örtmek için iyi insanları "sevgi pıtırcıklığı"yla suçlayanlardan değilseniz, "Prensesin Uykusu"nda seveceğiniz şeyler var, gidip görün!
Ben burada sadece Sevinç Erbulak'ın oyunculuğuna ayrı bir alkış parantezi açmak istiyorum.
Bir karakter bu kadar abartıdan uzak fakat alabildiğine inandırıcı biçimde çizilebilir mi? Olabiliyormuş!