Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

'Umut' kazandı

Her seferinde bıraksan auta çıkacak biçimde koşu tutturan 1960'ların hücumcusu ceza sahasına girerse... 1960'ların savunmacısı onu nasıl durdurur?
Çekip çekiştirerek; olmayınca düşürerek! Modern futbolun orta saha oyuncusuna da penaltıyı atmak kalır.
Dün akşam maçın futbol kalitesini erkenden belirleyen ve Hagi'nin hesaplarını bozan Beşiktaş golü işte böyle geldi!

***
Yarı şaka bir yana...
Schuster "Meğer Türkiye'de 1960'ların savunma futbolu oynanıyormuş" dediğinde bir bakıma ifade ettiği şey "Ben daha dikkatli olmalı ve gerekirse buna ayak uydurmalıyım" düşüncesiydi.
Öyle ya herkesin hurra hücum ettiği Beşiktaş'ı ne beğendirebilmiş, ne umduğu kadar gol bulabilmiş, ne de istediği puanları alabilmişti.
Nitekim dün Alman teknik adamın takımının hücum anlayışını tümden değiştirdiğini ve savunmayı sağlam tutup kontratak düşündüğünü gördük.
***
Sanırım, kalabalık Beşiktaş savunmasını orta sahadan zekasıyla delebilecek sarı-kırmızılı bir futbolcunun olmayışına güveniyordu Schuster. Öyle de oldu! Elano bu işi yapamadı!
Bütün dönen toplar Galatasaray'da kalmasına rağmen, Beşiktaşlı oyuncular vasatın üzerine çıkamasalar da disiplinlerini hiç bozmadılar.
Düşünün...
Çıktığı dakikaya kadar savunmaya daha yakın ve hücumda müthiş akılcı oynayan bir Tabata! İnanılır gibi değildi.
***
Schuster'in istemeyerek teslim olduğu;
Hagi'nin ise bu maça özel bir katkı yaptığı 1960'ların futbolunda Guti'nin modern oyunculuğu nasıl bir fark yaratıyor?
Görmek gerekti.
Ya uzun derin paslar, ya da hücuma kalabalık çıkılmasını beklemek üzere çok kısa yan paslar...
En doğru yere topsuz koşular...
Hepsi görülmeli.
Ama bu sorunun "derslik" cevabı gibiydi ikinci golde sol dışarıdan penaltı noktasındaki Nobre'nin kafasına gönderdiği top.
***
Dün akşamki maç aslında umut ile umutsuzluk arasında oynandı.
Beşiktaş'ın ligin üst sıralarına ulaşmak için umudu vardı. Kazanan 'umut' oldu.
Kimse kendini kandırmasın, Galatasaray umudunu kaybedeli çok olmuştu.
Hani o güzel şiirde şair der ya: "Umudu dürt, umutsuzluğu yatıştır" diye.
Sarı-kırmızlıların umudu dürtecek halleri yoktu ki!


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA