Çağan Irmak bu kez "anam ve oğlum" çekmiş!
Fark şurada...
Babam ve Oğlum'da karakterler dönemin tipik özelliklerini taşıyorlardı. Ayrıca oğul oğul gibi, baba baba gibiydi. O yüzden de hepimiz için çok tanıdıktı.
Karanlıktakiler'de ise anne 30 küsur yıl paranoid şizofreniden mustarip! Evinden dışarı adım atmamış!
Oğul da "sınır"da!
Seyirci bir türlü bu "deliliğin" içine giremiyor, dışarıda kalıyor. (Keşke ya tam bir gerilim filmi ya da Sevim Burak çılgınlığı olsaydı!)
Bugüne kadar Çağan Irmak'ın bütün filmlerini çok sevdim. Hep geride iz bıraktı filmleri.
Ama salonun ışıkları yandı, "Karanlıktakiler" den çıktım ve neredeyse unuttum filmi!