Bir yumruk düşünün...
Sımsıkı bir yumruk.
Parmaklar içe kapanmış, tırnaklar neredeyse avuca batıyor.
Bir yumruk düşünün...
Bütün kemikler dışarı fırlamış. Hazır ve nazır vurmayı bekliyorlar.
Bir de açık bir el düşünün...
Parmaklar serbest. Yumuşak bir el.
Avuç hafifçe dışa dönük, parmaklar hafifçe içeri kıvrık bir el.
Yumruk vurabilir, yıkabilir, çarpabilir.
Yumruk, "yumruk atabilir!"
Can acıtabilir, öldürebilir bile.
Kazara dokunabilir de...
Ama tutamaz!
Kavrayamaz!
Okşayamaz!
Alamaz, veremez!
Açık elden de okkalı bir tokat çıkabilir elbette.
Fakat bir tek elimiz açıkken tutabilir, kavrayabilir.
Okşayabilir, sevebilir.
Hatta ne güzeldir ki, teselli edebilir.
Ancak açık bir avuç ve serbest parmaklar alabilir ve verebilir.