Kolleksiyoncular ve nümizmatlar bilecekler, "yeni çıkan" 1 Kuruş bulunamıyor... Arıyorum arıyorum, bulup da kolleksiyonuma katamadım. Son "emisyon" dizisi eksik kaldı.
Sağa sola haber saldım, "bana 1 Kuruş getirene 1 Lira vereceğim" dedim, gene yok.
Kimsenin kullandığı yok!
Çünkü değeri ve önemi çok düşük. Ekonomide anlamı yok. (Şimdi budalanın biri çıkar, "Türk parasına hakaretten" beni savcıya şikâyet eder. Daha önce başıma geldi, televizyonda "enflasyon yüzünden paramız paçavra oldu" dediğim için soluğu adliyede aldım.)
Bir de, halkımızın "sahaveti" bol tabii...
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, halkımızdan "1 Kuruş'unun peşine düşmesini" istemiş.
Daha önce de "Kemal Abi" namıyla maruf eski Maliye Bakanı Unakıtan söylemişti bunu: Para bastık, kullanmıyorsunuz... Avrupa'da herkes 1 Cent'in hesabını yapar, siz dönüp de bakmıyorsunuz...
Öyledir. Onlar kuruşun hesabını yaparlar, biz yapmayız.
Çünkü gönlümüz geniş ve boldur, elimiz açıktır. Burası Osmanlı ülkesidir.
"Avrupalılaşmış" olanlarımız hariç tabii... 15 Lira "çıkış vergisi" vermemek için on beş hokkabazlık yapan "gurbetçi" bile var. Bir de "memlekete döviz getiriyoruz" diye şarlıyor.
Cibilliyet çizgilerini bütün bütüne kaybetmemiş olanlarımız, 8.90 yazan taksiye 10 Lira verirler, üstünü almazlar.
Israrla isteyen ve alan, tutumlu değil, terbiyesizdir.
Çünkü her şeyin bir "adabı" vardır.
O adab, fiyat etiketinde 9.99 yazan malı aldığında o 1 Kuruş'u istememeyi gerektirir.
Elbette satıcı da böyle böyle cebellezi ettiği kuruşlardan haksız kazanç sağlar.
Sağlar da ne sağlar yahu?
Günde böyle yüz tane mal satsa, 100 Kuruş, yani 1 Lira!
Ayda 30 Lira.
Çocuğuna çikolata alsın, bir çitmiği de Engin Amca'sından olsun...
Tamam, bu söylediğim kapitalizmin mantığına aykırıdır.
Ama çok şükür biz o kadar vahşi değiliz.
Burası, "bozuğun yoksa canın sağolsun" diyen, "eksik olsun da yeter ki bozuk olsun" diyen taksi şoförlerinin ülkesidir.
Yolcu 5 Cent eksik verince polis çağıran taksi şoförleri Avrupa Birliği'nde yaşıyorlar.
Nasıl olsa oraya asla giremeyeceğimiz için de, o kadar gaddarlaşmaya gerek yok.
Hem, 10 liralık mala 9.99 fiyat etiketi koymak da bir "Amerikan dümeni" yahu... Sanki 9 liraya almış gibi sevineceksin, zokayı yutacaksın, sana ucuz görünecek.
Bal gibi 10 papel işte o malın fiyatı, kimi kandırıyorsun?
İsterseniz bir deneme yapalım, SABAH gazetesini 49 Kuruş'a satalım. Bakalım küfür edecek misiniz, etmeyecek misiniz? Bakalım cebinizde dokuz tane ufaklık mı arayacaksınız, yoksa "kim uğraşacak sabah sabah" deyip, 50 Kuruş verip yürüyecek misiniz?
Batılı'ya "enayilik" gibi görünen hasletlerinizle iftihar ediniz, o bizim manevi zenginliğimizdir.