Yazarın adını okur okumaz, raftaki küçük kitabın üstüne atladım. Kapakta bir sürü şey yazıyordu: "Olağan/üstü Tavsiyeler... (yetenekli kişiler için!)... İçinizdeki Yaratıcı Potansiyeli Ortaya Çıkarmanın 120 Yolu..."
Hiçbiri cazip değildi. Bu tip lafları çok duymuştum. Ama George Lois adı her şeyi değiştirmişti.
1990'ların ilk yarısında Sabah'ın dergiler grubunda çalışıyordum. Reklam servisiyle bir sürü ortak iş yapardık.
Orada tanımıştım Irmak Tülbentçi'yi... Sabah'ı çıkarmak üzere Dinç Bilgin ile birlikte İzmir'den gelen ekiptendi.
Yeni Asır'daki art direktörlük görevine, Sabah'ın reklam servisinde genel müdür yardımcısı ve art direktör olarak devam ediyordu.
"Amerika görmüş" Irmak Abi bir gün George Lois'in, hem reklamcı, hem de dergi kapağı tasarımcısı olarak yaptığı işleri anlatan büyük boy bir kitabını ödünç vermişti.
Lois (d.1931) reklamcılık tarihinin çok önemli isimlerinden biri olsa da... Toplum nezdinde ününü Esquire dergisinin kapak tasarımlarıyla kazanmış... 1962-1972 arasında tasarladığı 92 kapakla, dergiyi ve kendini bir fenomen haline getirmişti.
Kapaklar akıllara öylesine nakşolmuştu ki New York'taki Modern Sanatlar Müzesi, 2008'de onun 32 Esquire kapağından oluşan bir sergi düzenlemişti.
Yunanistan göçmeni bir ailenin oğlu olan George Lois'in en önemli yeteneği... En karmaşık mesajları, bir görüntü ve ona eşlik eden üç-beş kelimeyle aktarabilmesiydi.
Örneğin 1960'larda feminizm akımı güçlenmeye başlamıştı. Muhafazakârlar ise feminizmin kadınları erkekleştirdiğini iddia ediyordu.
Dergi bu tartışmayı kapağına taşımak istediğinde George Lois, yüzünde sabun, elinde tıraş makinesi olan bir kadın fotoğrafı tasarlamıştı:
Sakal tıraşına girişmiş sarışın, güzel kadın! Erkekleşme daha iyi nasıl anlatılır?
'Aziz' Muhammed Ali
Lois'in en çok ses getiren kapaklarından birinde ise Muhammed Ali vardı. Ünlü boksör dini inançları sebebiyle askere gitmeyi reddedince olay mahkemeye yansımış, bütün Amerika bunu konuşur olmuştu.
George Lois, Ali'yi, vücuduna oklar saplanmış bir halde acı çekerken fotoğraflamıştı. Hıristiyanlara dokunan bir imgeydi bu: İnancı yüzünden işkenceyle şehit edilen Aziz Sebastian...
Irmak Tülbentçi'yi, 2009'da, 71 yaşındayken kaybettik. Onun Lois kitabının bir benzerini geçenlerde Bebek'teki 'butik kitapçı' Assouline'den aldım.
Boyner'in yayınladığı küçük kitap ise 81 yaşındaki Lois'in, genç reklamcılara tavsiyelerini 120 hapla anlatıyor. Ama bunlar öyle tavsiyeler ki yaratıcı fikirlere gereksinim duyulan her meslekte kullanılabilir.
Mesela 35 numara: "Zaman darsa, 'haydaaa', değil, 'haydi' deyip çalışmaya başlayın."
