Dört gazetenin (HaberTürk, Hürriyet, Star ve Zaman) yayın yönetmenleri geçenlerde bir araya gelmiş. "Terör" haberlerini okurlarına nasıl sunacaklarını tartışmışlar.
"Terörün" bağıran manşetlerden beslendiğini düşündükleri için, PKK saldırılarını ve şehit haberlerini büyütmemeye, küçük sunmaya karar vermişler.
Gazetelere, TV'leri ve internet sitelerini de dahil ederseniz... Evet, medya gruplarının kamuoyu üzerinde bir etkisi var.
Ancak e-mail ve Twitter çağında neyi gizli tutacaklar, neyin etkisini azaltacaklar; doğrusu merak ediyorum.
Üstelik bu çağda gerçekleri örtmeye kalkışmak, çok daha vahim bir sonuca yol açıyor: Birileri e-mail ve Twitter aracılığıyla, "Orada 10 değil, 23 şahit verildi ama medya gizliyor" söylentisini yaydı mı; ayıkla pirincin taşını...
İşte Uludere Faciası... TV'ler, Genelkurmay filan susarken haber Twitter'dan şimşek hızıyla yayıldı.
Birkaç ay sonra daha da kötüsü oldu: Genelkurmay'ın sakladığı bilgiyi Wall Street Journal'dan öğrendik. O andan itibaren de yöneticilere olan inancımız derinden sarsıldı.
İdrak problemi var
Söz konusu yayın yönetmenlerinin "öz-sansür" çabasında elbette kötü bir niyet yok. Ama olup biteni algılamada bence ciddi sorunları var.
Hayır sadece onlar değil, profesyonel medyanın çoğunda aynı idrak problemi bulunuyor. Anlatmaya çalışayım...
Dikkat ederseniz yazının başında "terör" kelimesini tırnak içine aldım. Çünkü saldırıları "terör" diye nitelemek, gerçeği algılamamızı engelliyor.
Türkiye bugün adı konmamış bir savaşın içinde. Evet, Türkiye şu anda savaşıyor. Yeni değil bu durum: Geçen yıldan beri savaştayız.
Karşıda resmen savaşılan bir devlet değil de, örgüt olduğundan... PKK eylemleri de 1980'lerden beri "terör" diye adlandırıldığı için... Olayları, "terör eylemi" diyerek küçük sunmaya niyetleniyoruz.
İşte idrak problemi dediğim bu!
Radikal bir grup... Adını duyurmak, kendini olduğundan daha güçlü göstermek için terör eylemleri yapar.
Mesela metroya bomba koyar. 10 kişi ölür, 100 kişi yaralanır, seferler aksar. İnsanlar dehşet içinde kalır.Terörist grubun reklam tuzağına düşmemek için eylem haberlerde küçük verilebilir ya da es geçilebilir. (Bu çağda o da çok anlamlı değil.)
Buna gerilla savaşı denir
Tamam ama PKK'nın asıl yaptığı bu değil ki... Evet arada tipik terör eylemlerine başvuruyor, sivilleri de öldürüyor ama çoğu kez doğrudan askere ve polise saldırıyor.
28 yıldır süren, 40 binden fazla cana mal olmuş bir şiddet silsilesini örgüt propagandası diye görmek doğru mu?
Adamlar düpedüz gerilla savaşı yürütüyor, biz hâlâ onlara terörist diyerek zihinleri bulandırıyoruz.
Üstelik şu sıralar durum daha da farklı: Bir yıldır süren ve son aylarda yoğunlaşan olaylara "terör" derseniz... PKK'nın arkasındaki devletleri göz ardı etmiş olursunuz.
Geçen yıl ağustosta bunları tartışmıştık: 1990'lara dönüş değil yaşamakta olduğumuz... Düpedüz savaştayız. Ama isim verilmemiş, ilan edilmemiş, tarafları muğlak, amorf bir savaş bu...
"Ülkemiz için canımızı veririz" diye bağırmak güzel de... Türkiye için aklınızı ortaya koymaya ne dersiniz?