Türkiye'nin en iyi haber sitesi
EMRE AKÖZ

Fenerbahçe: Kim gitmeli?

Sarı lacivertli kulüpte adam gönderme sezonu yine açıldı: "Alex gitsin"... "Hayır, Alex kalsın, Aykut Kocaman gitsin"... "Abi asıl Aziz Yıldırım gitmeli"... "Oğlum, hem Aziz'i göndermeli, hem de Aykut'u"... "Yetmez! Aziz, Aykut, Alex; üçü de gitmeli..."
Madem öyle, giderek şaplaşan bu çorbada benim de tuzum bulunsun. Ben de birkaçını göndereyim...
Önce Alex... Çoğu insan gibi Alex de asıl karakterini kötü günde gösterdi.
Teknik Direktör Aykut Kocaman tarafından yetersiz bulunup oynatılmayınca... Twitter'ı ve dolayısıyla medyayı kullanarak hocayı "yemeye" çalıştı.
Bazı mesajları makuldü. Ne zaman ki "kıskançlıktan" söz etmeye başladı... "Ha, tamam" dedim, "bunun niyeti başka." Aykut Hoca onu kıskanıyormuş da... O yüzden yedek bırakıyormuş.
Halbuki görünen köy kılavuz istemez: Aykut Kocaman, hızlı ve seri bir takım oluşturmak arzusunda. Top rakipteyken iki santrofor pres yapacak. Yani hücum oyuncuları orta sahaya ve defansa yardım edecek.
Topa sahip olunduğunda Barcelonavari bir paslaşmadan sonra rakibin arkasına adam kaçırılacak.
Benim burada üç-beş cümleyle değindiğim dönüşümü gerçekleştirmek zor. Çünkü malzemeniz demir, ahşap ya da plastikle değil, insan. Bir dostumuzun ifadesiyle: "Elaman? El aman!"
Kocaman'ın önündeki en büyük engel ise Alex... Başkan Aziz Yıldırım'ın ve çoğu taraftarın hayran olduğu, üstün yetenekleri olan bir yıldız...
Ancak Alex demode bir oyun tarzının futbolcusu. Savunmaya hiç katkısı olmadığından, takım tek santroforla oynamak zorunda kalıyor. Türkiye liginde iyi ama Avrupa'da adım attırmıyorlar. Ayrıca yaşlandı.
Görkemli bir jübileyle teşekkür edilmesi gerekirken, ittire kaktıra oynatılmaya çalışılıyor. Ancak yetersizliği yüzünden yedek kalıyor... O da Hocaya kızıp ortalığı karıştırıyor.
Bu karakterde bir insanın, futbolu bıraktıktan sonra da (yönetici ya da hoca) Fenerbahçe'de yeri olmamalı.

En büyük utanç!

Gelelim Aziz Yıldırım'a...
Kulüp tarihinin en önemli başkanlarından biri... Bence tesisleşme ve kasayı doldurma konusundaki başarıları nedeniyle birincisi... Tam bir Fenerbahçe fanatiği!
Ancak yanlış işler de yaptı: Eğer mahkemenin verdiği kararı Yargıtay onarsa, "çeteden ve şikeden" birkaç yıl daha cezaevinde yatacak. Ne büyük utanç!
Yıllar önce Aziz Başkan için "Betondan anlıyor ama futboldan anlamıyor" demiştim. Hâlâ TV mülakatlarında, "Betondan da anlarım, futboldan da..." diye cevap yetiştiriyor. Ama boşuna.
Futbol vizyonu Kapıkule'de bitiyor. Bu seyirciye ve bu alt yapıya sahip zengin bir takımın uçması gerekir; halbuki Yıldırım yüzünden topallıyor.
Keşke evine çekilse! Ama yapmaz. Çünkü kendini kurtarmak için Fenerbahçe'nin gücünü kullanmak zorunda.
Yargıtay kararını bekleyecek. Eğer karar onanıp, cezaevine konursa, zaten tasfiye edilmiş olacak. Karar bozulursa dava sona erene kadar kulübü bırakmaz.
Özetle: Fenerbahçe camiasının gerçekçi ve akılcı bir tavır alarak, Aziz Yıldırım'a güle güle demesi gerekiyor. Ama öyle olmaz. Değil mi ki yüzde 99.9 ile tekrar başkan seçildi; kurbanlar vererek yoluna devam eder.
Üçü arasında şu anda kalması gereken tek kişi, bütün eksilerine rağmen Aykut Kocaman... Onun hakkındaki kararı yeni başkan vermeli.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA