Türkiye'nin en iyi haber sitesi
EMRE AKÖZ

Devlet celeplik yapar mı?

Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerinden, bölüm başkanlığı ve rektör yardımcılığı da yapmış olan bir hocamızla geçen akşam yemek yedik.
Konu konuyu açtı, Hoca sordu: "Başbakan'ın bütün medyayı takip etmesi imkânsız. Demek ki birileri ona, 'Efendim, sizin hakkınızda şöyle böyle yazılmış' diye rapor veriyor. Kim bunlar?"
"Başbakan Erdoğan'ın bir sürü danışmanı var, onlardan birisidir... Ama tam olarak kim olduğunu bilmiyorum" dedim.
Sahi ya... İlginç bir durum: Başbakan, 26 bin 800 satan Radikal gazetesinden Cüneyt Özdemir'in yazısındaki hakaret içermeyen iki cümleden ibaret dokundurmaya kızıyor, köpürüyor...
Ama istisnasız her gün, birinci sayfadan Başbakan'a, Hükümet'e ve AK Parti'ye ağır eleştiriler yağdıran, 298 bin tirajlı Sözcü gazetesine gıkını çıkarmıyor.
(Not: Yanlış anlaşılmak istemem... "Sözcü'ye de çaksın" demiyorum. "Yazarını işten atması için Aydın Doğan'a yüklenmesi hatadır" diyorum.)
"Ama iki gazetenin okur kitlesi çok farklı" diye itiraz edecek olan arkadaşlara bir hatırlatma yapmak isterim:
Herhalde Sözcü'nün, bilhassa Hürriyet okurlarının ikinci gazetesi haline geldiğinin farkında değiller. Hürriyet yelkenleri suya indirince, okurlar "Başbakan'a giydiren ceride" açlığını Sözcü ile doyuruyor.

Üniversite harçları?
Yemekte konudan konuya atladık. Bildiğiniz gibi ben, "öğrencinin iş hayatına atıldıktan sonra kolay taksitlerle ödemesi" şartıyla, devlet üniversitelerinin de paralı olmasından yanayım.
Bu fikrimi yazdığımda, bilhassa sol kesimden, "Vay sen hükümetin niyetini dile getiriyorsun" diye eleştirilmiştim. (O sıpalara buradan selam ederim.)
Sonra ne oldu? Üniversite paralı yapılacağına, popülist politikaya dönüldü ve harçlar tümden kaldırıldı.
Sordum. İktisat profesörü olarak, Hükümetin birçok politikasını doğru bulan Hocamız, "Çok yanlış bir iş" dedi. Niye?
"Çünkü yasaya göre o paralar hazineye aktarılmıyor. Her üniversite toplanan harçları öğrencileri için (yemek, yurt, vs.) harcamak zorunda. Şimdi öğrenciler o imkândan mahrum kaldı. Bu da şu anlama geliyor: Yemek fiyatı, eskiden faraza 3 liraysa, şimdi 5 lira olacak." Fiyat artışları ya öğrenciler tarafından karşılanacak... Ya da Hükümet, üniversitelere bütçeden daha fazla para ayıracak. Sonuç: 1) Eğer birinci yol seçilirse, üniversitelerde protestolar başlar... 2) Bütçeye ek yük getirecek olan ikinci yolun foyası ise ilk ekonomik krizde çıkacak.

Özelleştirmeler devam etmeli
Politikacılar hep aynı:
Ekonomi büyürken daha fazla vergi toplanıyor... Onlar da bu vergileri, oya tahvil etmek amacıyla har vurup harman savurmaya, popülist politikalar izlemeye başlıyor...
Ama doğası gereği, gün gelip kapitalizm krize girdiğinde, yapılan hata bütün halkın canına okuyor...
Tekrarlıyorum: Devlet üniversiteleri...
Ücreti ileriki yıllarda ödenmek üzere paralı olmalı... Öğrenci okuduğu dönemde beş kuruş dahi vermemeli... Hayata atılıp para kazanmaya başladıktan sonra, acıtmayan taksitlerle, üniversitenin ücretini ödemeli...
Bilgisayarlar, Vatandaşlık Numarası ve iBan gibi imkânlarla bu borcu takip etmek artık çok kolay.
Peki, Et-Balık Kurumu'nu dahi özelleştirmemiş... Celeplik yapmakta olan, popülist politikalara kaymış bir Hükümet, işin doğrusunu yapar mı? Tabii ki yapmaz.
Dua edin de ekonomik kriz çıkmasın.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA