İslami kesimin entelektüellerinden Ümit Aktaş'ın, Neşe Düzel ile yaptığı söyleşide çok önemli saptamalar var.
Örneğin "dinci" lafının yanlışlığını gösteriyor. Özetle, dindar kesimde üç önemli grup olduğunu anlatıyor: 1) İslamcılar... 2) Muhafazakârlar... 3) Doğucular...
Doğucular; Batı'dan hoşlaşmayan Osmanlıcılar. En tanınmış simaları Mehmet Şevket Eygi ve rahmetli Necip Fazıl. Onlar nispeten küçük bir grup Asıl büyük kitle Muhafazâkar: Bunlar geleneğe dayanan, yöneticilerine biat eden, kadının kamusal hayata girmesini istemeyen, demokrasiyi "olsa da olur, olmasa da olur" bir değer olarak gören, Alevilerden hoşlanmayan, "milliyetçi" dindarlar.
İslamcılar ise sayıları nispeten az olsa da en dinamik kitle. Ümit Aktaş'a göre İslamcılar, bilhassa 12 Eylül darbesinden sonra, savundukları yeni değerleri (demokrasi, özgürlükler, insan, azınlık ve kadın hakları, vb.) Kuran'ı yeniden okuyarak temellendirmeye ve meşrulaştırmaya çalıştılar ve başarılı da oldular.
AKP'nin özünde "dinamik İslamcı" ve "statükocu muhafazakâr" dindarların bir koalisyonu olduğunu göz önüne aldığımızda... Demokratikleşme çabalarının niye iki ileri, bir geri şeklinde ilerlediğini daha iyi kavrayabiliriz.