OLAYLARIN magazin boyutunu ele almaya karşı değilim. Siyasetten spora her alanın magazini yapılabilir. Zaten yapılıyor ve ortaya çok hoş, çok ilginç haber ve yorumlar çıkıyor.
Ayrıca karmaşık entelektüel meseleleri okurlara; sade, sevimli, kolay anlaşılır bir dille iletmeye de varım...
Ama iş, konuları yüzeysel bir biçimde ve düpedüz kötü esprilerle ele almaya gelince... İşte orada durmak gerek.
Mesela Mehmet Altan'ın Avrupa ve Türkiye'deki köylülük meselesi hakkındaki değerlendirmelerini eleştirmeye soyunanların sanırım hem fikir, hem de üslup açısından biraz daha özenli olması gerekiyor. Çünkü...
1) Altan'ın köylülüğü ele alan iki kitabı var: 'Köylü'ler Ne Zaman Manşet Olur ve Kapitalizm Bu Köye Uğramadı.
2) Prof. Mehmet Altan, İstanbul Üniversitesi'nde bu konuda dersler veriyor.
3) "Fransa'yı bilmiyor" denilen Altan, doktorasını Paris'teki Sorbonne Üniversitesi'nden aldı.
Bu niteliklere sahip bir kişinin dediklerine, kıraathane zihniyeti ve üslubuyla yaklaşanlarla ancak geyik yapılabilir!