Bu yıl 70 Türk filminin vizyona gireceği gündeme geldiğinde 'şahane', 'Türk Sineması'nın büyük atılımı' yorumları yapılmıştı. O günlerde 'Tamam 70 film çekildi ama onların kaderi ne olacak? Hepsi salon bulabilecek mi? Hepsi izleyici çekebilecek mi?' diye sormuştuk. Filmlerin kaderlerinin ne olabileceğini tahmin etmek için kahin olmaya falan gerek yoktu. Yılmaz Erdoğan ile başlayan, Cem Yılmaz, Şahan Gökbakar ve Mahsun Kırmızıgül ile devam eden gişe başarılı filmler birilerinin iştahını kabarttı, demiştik. Medya, vizyona giren filmlerin gişedeki hüsranını haber yaptıkça birileri çok sinirlendi. Oysa gerçek 'gerçek gerçek' rakamlarla ortada. Yani ortada bir abartı yok. Örneğin müzik dünyasında satış rakamları abartılır. Hiç satmayan bile albümüne fazla bandrol alarak, onu satmış gibi gösterebilir. Ama sinemada hiçbir şeyi kaçıramazsınız. Çünkü gişeden bilet almadan kimse film izleyemez. Sonuçta her bir biletin vergisi ödenir. Neyse... Aylardan ekim ve 16 film vizyona girmiş. Hangi film ne kadar izlenmiş diye baktığımızda Levent Semerci'nin 'Nefes' filmini birinci sırada görüyoruz. 814 bin kişi tarafından izlenmiş. Onu 115 bin izleyici ile Çağan Irmak'ın 'Karanlıktakiler' filmi izliyor. Yüz bine ulaşan iki film daha var, ondan sonrası ise hüsran... TV dizileri ile şöhret olanların oynadığı filmlerin gişesi de hüsran... Nejat İşler'in filmi 9 bin kişi tarafından izlenmiş; Cansel Elçin'in filmi ise 17 bin kişi... Yani 'dizileri reyting rekorları kıran oyuncular için izleyici sinemaya gelir' tezi de çürüyor. Liste başı olan 'Nefes' filminin ise 'TV şöhreti' yani çok havalı oyuncusu yok. Medyada da fazla yer almadı. Yönetmeni medyaya röportaj vermiyor. Ama film kendinden konuşturuyor. Niçin? Hikayesi bizi yakaladığı için... Yani televizyon başka bir şey, sinema bambaşka bir şey. Herkes üzerine alınmasın ama TV dolayısıyla kendilerini yere göğe koyamayan birileri o işler bitince hangi işleri yapacaklarını bir düşünsünler ve kendilerini o kadar da önemsemesinler. Bakın, 'Aliye' vardı bir zamanlar... Sanem Çelik şimdi ne yapıyor acaba?