AŞK ve Ceza'da Pala'nın, Savaş'ı İran'da 'vurmuş gibi' yapmasının üzerinden günler geçti ama aile hâlâ onların akıbetini bilmiyor. Yahu insan operasyonu bitirir bitirmez bir telefon açıp eşlerine, akrabalarına "Merak etmeyin, biz iyiyiz" demez mi? Demediler... Demeyince de ortalık karıştı. Bora şirkete el koymaya niyetlendi. (Hiçbir hukuki yetkisi olmamasına rağmen avukatları görevlendirip şirkette kararlar almasını anlamış değilim ya, neyse) Şahnur Hanım da torunu Ömer'e el koydu... Pala'nın karısı ile çocuğu ise haber alamadıkları için perişan... Peki ya Savaş'ın vurulup öldüğünü haber alan aşiret, aynı kanaldan bunun bir oyun olduğunu ve Savaş'ın ölmediğini nasıl öğrenemedi ki? Savaş dizinin son karesinde hortlak gibi Yasemin ve annesinin karşısına çıkacağına, zahmet edip "Ben hayattayım" diye bir telefon açamaz mıydı? Ya Yasemin acıya dayanamayıp karnındaki bebekle birlikte canına kıysaydı ne olacaktı? Aslında Savaş'ın öldü bilinmesi bir yerde iyi oldu. Zira herkes eteğindeki taşları döktü. Kimin ne olduğu ortaya çıktı. Herkesin gizli niyetleri birer birer anlaşıldı. Kim bilir belki de Savaş ile Pala, bu oyunu sürdürüp çevresindekilerin gerçek yüzünü görmek istediler. (Yahu bu Ezel iyice ahlakımızı bozdu. Baksanıza, en küçük olayın bile arkasında Ali-Cengiz oyunu aramaya başladık!..)