Balyoz davasında iddianameyi TRT spikerleri okumuş. Bence darbe davalarının sıkıcılığını ortadan kaldırmak için uygulama genişletilmeli. Örneğin; tansiyonun yükseldiği yerlerde Ercan Taner okumalı. Amaç, davayı uzatmaksa, okuma görevi sevgili Halit Kıvanç ağabeyime verilmeli. Araya o muhteşem anekdotlarını ekledi mi, sadece iddianın okunması bile 10 yılı aşar, dava kendiliğinden düşer. İddiaya edebi tatlar katmak arzusundaysanız, mutlaka Ayşe Egesoy'a okutmalısınız mesela. Konu derin devlete doğru ilerlediği zaman mikrofonun başına mutlaka Arena'yı seslendiren Cahit Şaher oturmalı. Malum, kendisi aynı zamanda Kurtlar Vadisi'nde İhtiyarlar Konseyi'nin başı... Konu, tüyü bitmemiş yetimlerin hakkına geldi mi, Cahit Şaher ile Uğur Dündar yer değiştirir, tastamam olur. Yok eğer arşiv kayıtları, eski belgeler okunacaksa, Can Dündar'dan başkası olmaz. Fona da Sarı Zeybek koydunuz mu, alın size belgesel tadında iddianame... Yok eğer mevzu derin bir duygusallık içeriyorsa, mutlaka Tayfun Talipoğlu okumalı... Üstelik efekt de gerekmez, zira sesi kendinden ekolu... Baktınız, konu ağırlaşmış, salondakiler uyuklamaya başlamış, iddianameyi hemen Mehmet Ali Birand'ın eline tutuşturacaksınız. Bakın salon nasıl gülmekten kırılıyor. Maksat, iddianamenin kolayca anlaşılmasını engellemekse, spikeriniz hazır: Deniz Arman... Şu hale bakın, Cumhuriyet tarihimizin en ciddi davalarından biri nasıl da sulandı. Anchor'ının taşına bak, gözlerimin yaşına bak!..