Her işte bir hayır vardır. Ben her zaman bardağın dolu tarafını önemserim. Bir musibetin, bin nasihatten iyi olduğuna inanırım. İyi ki Timur Savcı diye bir yapımcı çıktı da Muhteşem Yüzyıl dizisini çekti. Daha fragmanlardan başlayarak devam eden tartışmanın tarih bilinci açısından fayda sağlayacağını düşünüyorum. İnsanlar, tarihimizi hatırladı. Tartışmayı takip edenler belki merak edip birkaç kitap karıştırdı. Osmanlı Tarihi'nin okullarda okutulan hamasi, kuru, sıkıcı ve tek yanlı dayatmalardan ibaret olmadığını anladı. Türkiye'de dönem dizisi ya da filmi çekmenin nasıl bir ip cambazlığı gerektirdiğini gördü. İnsanlar daha önce isimlerini duymadığı pek çok tarihçinin adını öğrendi. Tıpkı deprem olduğunda görüşlerine başvurulan sismologlar gibi tarih profesörleri de isimlerini daha geniş bir kitleye duyurma imkanı buldu. Hangi görüşte olduğunuzun önemi yok. Mühim olan, tarihimizin 'tartışılacak kadar değerli olduğunu' bir kez daha hep birlikte idrak etmiş olmamız. Bağnazlığa kapılmadan, at gözlükleri kuşanmadan, karşıt görüşlere saygı duyarak, iyi niyetle yapılacak her tartışmanın, 'tarihimize sahip çıkma' bilincini geliştireceğine inanıyor ve Muhteşem Yüzyıl'ın dolaylı yoldan da olsa buna hizmet ettiğini düşünüyorum. Demem o ki; cahil cühela, bu dizi sayesinde Kanuni Sultan Süleyman'ın, Yavuz Sultan Selim'in oğlu olduğunu öğrense bile kârdır.