Her Şey Dahil bana göre eğlence odaklı sabah programları arasında bir numara... Bir kere, programın temposu bir an bile düşmüyor. Bunda uyumlu ikili Alişan ve Çağla Şikel'in çabaları kadar, ekran gerisindeki ekibin çalışkanlığı da etkili. Salı günü programı izlerken yorulduğumu hissettim ama hiç de şikayetçi olmadım. Önce Osmanlı defilesi vardı, ardından Kızılderili grubundan son derece ilginç bir gösteri izledik. Sonra deniz hayvanlarının gösteri yaptığı havuza canlı bağlantı yapıldı. Muhabir Alper, yüzme bilmemesine rağmen büyük bir risk alarak 5 metre derinliğindeki havuzda yunuslarla yüzdü. Bolca su yuttu ama hem canlı yayını boğulmadan tamamladığı hem de büyük cesaret örneği gösterdiği için stüdyodan övgü aldı. Akın'ın şarkıları, Koca Kafalar ekibinin kukla gösterisi ile iyice şenlenen program, mors olarak bilinen deniz memelisi Sara'nın muhteşem gösterisiyle sürdü. Köpeklerden ağzı yanan Alişan'ın, yunuslarla beraber yüzme teklifi için "Havlamıyorlar değil mi?" diye sorması da eğlenceliydi. Bu arada programın başında küçük bir aksaklık da yaşandı. Alişan ile Çağla aralarında sohbet ederken, stüdyoya elinde mikrofonla şarkıcı Akın girdi. Sunucular şaşkınlıkla arkalarını dönüp, baka kalırken, Alişan kendini toparlayıp, "Dur, seni biraz sonra alacağız. Daha anons etmedik" diyerek, konuğu içeri gönderdi. Çağla ise konuğa "Girebilirsiniz" diye onay veren program ekibine tatlı tatlı sitem etti. Yapılan ikinci anonstan sonra Akın, şarkılarını söylemek üzere stüdyoya ikinci kez girdi. O sırada dikkatimi çeken, Alişan'ın tevazu konusunda örnek oluşturacak hareketiydi. Bir önceki gösteri sırasında stüdyonun zeminine dökülen suları, eline paspas alarak temizledi ve şarkıcı konuğunun başına gelebilecek muhtemel kazayı önledi. Burnundan kıl aldırmayan, stüdyolarda çantasını taşıttıracak adam arayan ünlüler okyanusunda, Alişan'ı "ada" gibi gördüm. Helâl olsun. NOT: Bu arada "delikanlılığın kitabı" sayfa sayfa parçalanmaya devam ediyor. Alişan dün de takım elbisesinin altına Çağla'nın yüksek topuklu lame ayakkabılarını giydi. Maksat, boy farkının ayakkabıdan kaynaklandığını ispatlamaktı. Ama Alişan'ın karizması, pasta cila ile yok edilemeyecek kadar derin çizilmekten kurtulamadı!..