Bugün cumartesi... Söz yine Yakından Kumanda okurlarında. Artık kanal yöneticileri, yapımcılar, yönetmenler, sunucular ve oyuncular çok iyi biliyorlar ki, ekranın karşısında eskisi gibi önlerine konulan her şeyi "lüp" diye mideye indiren o eski bilinçsiz televizyon izleyicileri yok. Köşemizin bu konuda önemli bir misyon üstlendiğine dair bize ulaşan takdir mesajları da bizi yüreklendiriyor. Taner Doru adlı okurumuz ise ekran başındaki "bilinçli ve seçici" izleyiciye örnek oluşturacak önemli detaylara dikkat çekmiş: "Yüksel Bey, yerli dizileri hemen hemen hiç seyretmiyorum. Tek istisna Kurtlar Vadisi idi. Şimdi Ezel'i de takip etmeye başladım. Evet, dizi seyretmiyorum dedimse de biz erkeklerin zaplama merakını bilirsiniz. İşte bu zaplamalar esnasında ilginç sahneler hemen dikkatimi çekiyor. 1- Siz bu hafta yeterince yazdınız Kurtlar Vadisi'ni ama yine de yazmadan geçemeyeceğim. Polat'ın eşi, Abdülhey'e veraset ilamı için mahkemede şahit ol diyor ama veraset ilamında şahitlik diye bir gereksinim yok. Hatta mahkemeye gitmeye bile gerek yok. Bir vukuatlı nüfus kaydı yeterli veraset ilamını almak için. Mülkiye mezunu Polat'ın bunu bilmemesi de ilginç tabii... 2- Ezel'de de benzer bir olay oldu. Cengiz, Eyşan'a bir kağıt imzalattı ve vekaletname dedi. Halbuki vekaletname noterden olmazsa geçerli olmaz. 3- Zaplarken rastladım. Kahramanlar dizisinde telefon satış mağazasında hırsızı kıstırdılar. Birisi üst katta pusuda idi diğeri de kapıyı tuttu ama hırsız bir hamle yaptı ve vitrine doğru kendisini fırlattı. Vitrin camı tuz-buz oldu ve hırsız kaçtı. Vitrin camı en az 10 milimetredir. Hele birisi kendini atsın bakalım vitrine doğru ve hani afiş gibi yapışmak derler ya nasıl yapışıyor yere afiş gibi görsün. Bu arada hiç sıyrık bile olmadı hırsız da... Yüksel Bey, bunlar bir anda gözüme çarpan olaylar ama esas bir sorun var ki kime sorsam aynı şeyden şikayetçi. Kişiler konuşurken geri planda devamlı müzik çalıyor ve hem de konuşanların ne dedikleri anlaşılmayacak kadar yüksek volümde. Ben Digitürk'te devamlı yabancı dizi seyrediyorum, hiçbirinde böyle müzik üzerine konuşma yapıldığına rastlamadım. Şu yapımcıları uyarsanız da -müziği kaldırmazlar ondan para kazanıyorlar- ama hiç olmazsa kıssınlar. Biraz önce biten Ezel'in bir sürü konuşmalarını gürültülü müzik nedeniyle anlayamadım. Birkaç kişiye telefonla sordum hepsi şikayetçiydi..."
NOT: Dizilerin fon müziğinin, diyalogları örttüğünü ve izleyicilerin sürekli bundan şikayetçi olduklarını defalarca yazdım. Demek ki kendi dizilerinin gürültü kirliliğinden sağır olmuşlar!..