Ekranlarda bir deterjan reklamı var. Çocukların, gereksiz korkuların üzerine cesaretle gitmesini vurguluyor. Çocuklar, ağaç dallarının gölgesinden ürküyorlar. Sonra çadırlarının üzerine korkunç gölgeler düşüren o dalı kırıyorlar... İyi de "dal kırmak" ne zamandır "cesaret gösterisi" haline geldi? Bizler, dünyayı emanet edeceğimiz çocuklarımızın yüreğine doğa sevgisini aşılayabilmek için çırpınıp, dururken, bu nasıl bir aymazlıktır? Kırılan o dalın, aslında "bindiğimiz dal" olduğunu görmüyor musunuz?