BUGÜNE kadar pek çok programda televizyonun dününü, bugününü tartıştım. Ama ilk kez sorunların bu denli açıkça dile getirildiği, çözüm önerilerinin bu denli net bir şekilde ortaya atıldığına Kanal D'nin Genç Bakış programında şahit oldum. İstanbul Ticaret Üniversitesi'nin özgür, katılımcı, sorumluluk sahibi öğrencilerinin nezdinde tüm üniversite gençliğine bu vesile ile bir kez daha teşekkür ediyorum. Her şeyden önce üniversite gençliğinin, televizyon-toplum ilişkisi üzerine bu denli kafa yorması, rahatsızlığını dile getirmesi ve çözüm arayışına girmesi, yarınlar için hayalini kurduğum "temiz ekran" adına beni son derece umutlandırdı. Dünyada pek çok çağdaş reformun tohumu, üniversite kampuslarında atılmıştır. Dünyanın kaderini değiştiren toplumsal reaksiyonların ilk kıvılcımı amfilerde çakmıştır. Ben televizyonun ıslahı konusunda da üniversite gençliğinin önder rol üstleneceğine inanıyorum. Zira bugün televizyonların yönetici kademelerinde henüz iletişim fakültesi mezunları görev almıyor. Onların dönemi geldiğinde, her şeyin daha güzel olacağına eminim. İstanbul Ticaret Üniversitesi öğrencilerinin program sonunda İstiklal Marşı ve 10. Yıl Marşı'nı bizlerle birlikte can-ı gönülden okumaları ise yarınlar adına beslediğim umut ve güveni bir kat daha arttırdı. Zira vatanına, milletine, bayrağına sahip çıkmayan genç, yarın televizyonuna da sahip çıkamaz. Helâl olsun üniversitelime...