Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Bir oyuncunun reyting isyanı

Dizilerin kaderine, evinde ölçüm aleti olan 2 bin küsur kişi karar veriyor. Ve Emre Kınay isyan ediyor...

Bugün "Okuyucu Mektupları"na Emre Kınay'ın gönderdiği bir mektubu aldım. Kınay, bir sanatçı olarak "reyting canavarına" isyanını kaleme almış. (Bu mektubu bir oyuncu olarak değil, televizyon izleyicisi olarak yazdığı için yayınlamakta sakınca görmüyorum) Malum, oynadığı son dizi "İstanbul Şahidimdir" yeterli reyting ve reklam geliri elde edemediği için atv yayınından kaldırılıyor. Bir haftadır "Yakından Kumanda"ya dizinin devam etmesi için yüzlerce mesaj geldi. Kınay'ın mektubunu yayınlıyorum, ama yanıtlamıyorum. Çünkü yanıt, zaten mektubun içinde...

KİM KARAR VERİYOR?
Sevgili Yüksel Bey, öncelikle başladığı günden beri "İstanbul Şahidimdir"e verdiğiniz destek için kendi adıma teşekkür ederim. 23 Kasım tarihli yazınız da teşekkürümün nasıl doğru bir adrese gittiğinin kanıtı gibi. Size gelen seyirci mail'lerindeki ifadeyle "Bu kadar sıcak ve özenli bir dizi nasıl kaldırılır?" sorusunun cevabını ben de kendime soruyorum. Ama bu sistem içindeki cevabı sizin de vermiş olduğunuz gibi "reyting imtihanından" geçememiş olmasında buluyorum. Buraya kadar her şey normal. Ama evinde ölçüm aleti bulunan 2496 kişinin 70 milyon insanın evlerinde ne seyredeceklerine karar veriyor olmaları ülkemizin TV geleceği için özellikle reklam verenleri ve TV yöneticilerini biraz olsun düşündürmüyor mu? Ben ve eminim sizin gibi insanlar (ki bizler reytingde hangi gruba giriyoruz bunu gerçekten kestiremiyorum) ne seyredeceğiz? Hadi biz farklı alanlarda da olsak bu sektördeniz. Peki nasıl izlediklerini gerçekten bilmediğim İngiltere ve daha bir çok yerden gelen tebrik mesajlarını gönderen tanıdıklarımız yakın gelecekte ulusal kanallarda ne seyredecekler? "Sırlar" ve "gizler" le dolu mucize hikâyesi dramalarını mı? Yoksa prime time'da oğullarına bin bir kavgayla gelin seçen kayınvalideleri mi? Yoksa tüm ünlülerin birbiriyle didiştiği canlı şovları mı? Ve devamında sabahları memleketin en önemli meselesi gibi bunların tartışıldığı sabah programlarını mı?

KALİTEYE HASRET KALDIK
Tüm kötü reyting sonuçlarına rağmen halen olumlu yansımalarını aldığım (ki gene izlenmediğini hiç sanmıyorum) ve çalışmış olmaktan her zaman gurur duyduğum "Yeditepe İstanbul" gibi bir hikayenin TRT dışında başka bir kanalda ne şansı olurdu çok merak ediyorum. TRT'nin geçen döneminde gene gururla çalıştığım ve hep arşivimde saklayacağım Kemal Tahir'in büyük eseri "Esir Şehrin İnsanları" gibi bir projeyi, içinde ben olayım olmayayım, hangi özel kanal reyting kaygısı taşımadan hayata geçirebilecek? (Yine çok iyi biliyorum ki bu film de çok izlendi.) Bütün bu yukarıda anlattıklarım televizyonda özlediğim kaliteye hasrettendir. Kimseyi eleştirmek istemiyorum, ama kanalların, bazı programlara, reyting almasa da, yine sizin cümlenizle "Türkiye'nin televizyon izleme alışkanlıklarını" tam olarak yansıtamama ihtimalini düşünerek, "bir yayın süresi ayırma" inisiyatifi kullanmaları gerektiğini düşünüyorum. Bütün umudum bir seyirci olarak "Angels in America" kalitesinde işleri Türk televizyonlarında izleyebilmektir. (Tabii bunca şikayet edilecek program içerisinde RTÜK'e bildirilen şikayetlerin sonrasında "Angels in America"nın yayın saatinin değiştirilmiş olması da gerçekten düşündürücüdür benim için.) Bu arada özenle hazırlanan bazı yerli yapımları (Bir İstanbul Masalı, Çemberimde Gül Oya, Emret Bakanım v.s ) tabii ki ben de sözümün dışında tutuyorum. Sonuçta tüm bunları size bir oyuncu olarak değil, herhangi bir seyirci olarak yazdığımı da belirtmek isterim. Kaliteli her programa bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da destek vereceğinize olan inancım ve saygılarımla.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA