11'inci Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül ve Ailesi Huber Köşkü işgali ile ilgili yorumlarıma çok kırılmış. Daha o gün arandım Huber'e yakın bazı isimler tarafından ve Sayın Gül'ün basın açıklamasını yapmadan önce biliyordum köşkün mutfak masraflarının bizzat kendisi tarafından karşılandığını. Arayan kişiye de söylemiştim; "Mesele mutfak masraflarının Gül'ün cebinden karşılanıyor olması değil! Mesele Gül'ün devlete ait bir mülkü her ne sebep olursa olsun haketmediği halde uzun zamandır kullanıyor olması!" Etik değil, devlet terbiyesiyle zinhar örtüşen bir durum değil. Deniliyor ki; "Huber'in kullanımı için öneride bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bizzat kendisidir" Bu aktarılan bilgi kesinlikle doğrudur. Erdoğan makamı devraldıktan sonra Gül'ün; "Otele çıkacağız" açıklaması karşısında bir kibarlık yapıp; "Olur mu öyle şey.
Burda kalın" filan demiştir. Kusura bakmasınlar ama onun nezaket çerçevesinde sunduğu bu öneri de beni bağlamıyor. Sonuçta o köşk Erdoğan'ın evi filan değil, devletin ağırlama mülkü! Ha bu arada bir dip not; Huber'in giderleri mutfak masrafları ile de sınırlı değil. O köşkte 30'un üzerinde insan çalışıyor ve bu insanların maaşları, giderleri de Gül'ün değil, devletin kasasından ödeniyor. Yani bizim ödediğimiz vergilerden. Dolayısıyla ben yazdığım yazının arkasındayım ve sonuna kadar haklıyım da!