Sır küpüm dediği ve çok önem verdiği bir bürokratı onu dinlemeyip, kafasının dikine gitmiş ve o da buna pek tabii çok bozulmuş.Peki haklı mı? Haklı!

Gerçekten bir âlemler... 6 Şubat'ı 7 Şubat'a bağlayan gece MİT Müsteşarı Hakan Fidan siyaset yapmak üzere istifa ettiğini belirttiğinde ardı ardına açıklamalar yaptılar. Fidan'ın istifasının bir Cumhurbaşkanı Erdoğan projesi olduğunu iddia edip mal bulmuş mağrip misali yüklendiler de yüklendiler meselenin üzerine.

Tabii bir taraf sırf muhalefet yapma niyetiyle yüklenirken bu istifayla ilgili, diğer tarafta da bazıları Fidan'ın Yeni Türkiye Projesi'nin en önemli parçası olduğunu söyleyip enteresan tweetler attı. Hoş, Erdoğan'ın Güney Amerika seyahati öncesi Fidan'ın istifasıyla ilgili yaptığı yorum sonrası muhalefet gibi onlar da ters köşe olup, "Anlaşılan o ki önümüzdeki dönemde Erdoğan Başkan, Hakan Fidan 1 numaralı yardımcısı" mealindeki tweetlerin çoğunu sildiler ya neyse...
Gelelim şimdi Cumhurbaşkanı'nın memleketi şaşkına çeviren Fidan'la ilgili açıklamasına. Belli ki kızmış ve belli ki gönül de koymuş. Hem Fidan'a, hem de Fidan'ın siyasete girmesi konusunda ısrarcı olan Başbakan Davutoğlu'na! Bunu açık açık dile getirmiş Kolombiya'ya giderken uçakta. Dün Genel Yayın Yönetmenimiz Erdal Şafak'ın kaleminden yayımlanan söyleşideki ifadelerini aynen aktarıyorum:
"MİT sıradan bir kurum değildir. Sıradan bir insanı da kolay kolay getiremeyiz oraya. Nitekim ben oraya son derece güvenilen, hatta sır küpüm olarak görebileceğim birini getirmiştim. Daha öncesinde söz konusu arkadaşı özel temsilci olarak görevlendirdiğim anlar da olmuştu. Dolayısıyla bu makama gelmiş olan bir kardeşimizin milletvekili adayı olmak gibi planları olabilir. Ya da ona bazı vaatlerde bulunmuş olabilirler, bilemem.
Ama ben kendisine açık ve net olarak 'Ayrılmanı doğru bulmuyorum' dedim. Siz gidersiniz yerinize bir başkası gelir, o ayrı mesele. Bunu normal bir memuriyet olarak görebilirsiniz. Ama bu öyle bir makam değil!"

Kim nasıl okudu bu açıklamaları, ne anladı bilmem ama ben şöyle anladım:

Sır küpüm dediği ve çok önem verdiği bir bürokratı onu dinlemeyip, kafasının dikine gitmiş ve o da buna pek tabii çok bozulmuş.Peki haklı mı? Haklı! Neden?

Çünkü ben dahil birçok kişi gibi onun da endişeleri var Fidan'ın istifasının ardından yaşanacaklarla ilgili.

Okuyanlar bilir pazar günü yazdığım yazıda bunu çok net dile getirmiştim. Gerçekten de MİT Müsteşarı olarak yüklendiği sorumluluk çok büyüktü Fidan'ın. Olağanüstü bir performans sergiledi görev yaptığı dönemde. Belki de hem Çözüm Süreci'nin, hem de Paralel Örgüt'le mücadelenin devamı için MİT Müsteşarlığı koltuğunda oturması gerekiyordu.
Erdoğan'ın itirazı Fidan'ı başarısız ya da siyaseti yapamayacak bir adam olarak gördüğünden değil. Öyle olsa çok evvelinden görevden alır ve "Hakancığım... Sen çok yoruldun biraz dinlendirelim" derdi zaten.
Özetle olay şudur: Ülke çok önemli bir süreçten geçerken, çok güvendiği ve değer verdiği bir bürokratının çok önemsediği bir kurumu terk etmesine içerlemiş, kırılmış bir devlet adamının içindekileri olduğu gibi dışarı vurmasıdır. Başka da bir şey değildir!