Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SEVİLAY YAZIYOR SEVİLAY YÜKSELİR

Müslüman mahallesinde salyangoz satılamaz mı?

Enteresan bir memleketiz vesselam. Sevdik mi de öldüresiye, nefret ettik mi de öldüresiye... Çoğunluğu Müslüman bir ülkede yaşadığımızın ve bundan dolayı da diğer dinlere ve onları temsil edenlere karşı toplumun büyük kesiminde mesafeli bir duruş olduğunun elbette farkındaydım ama yemin ediyorum bu dereceye vardığını bilmiyordum.
Hemen başında şunu belirtmek isterim: Bu mese- lenin teolojik kısmını bilmem. Yani İslami düstura göre Papa'ya bakış açısı, Papa'nın konumu nedir, ne değildir, nasıl bir yaklaşım sergilemeli; hiç anlamam. Ancak zaten ben meseleyi oradan ele almıyor, hem siyasi, hem de ekonomik açıdan bakıyorum ve bunun için de geçen hafta sonu gerçekleşen ziyaretin Türkiye açısından çok ama çok kıymetli olduğunu söylüyorum. Ve kusura bakmasınlar olayı sadece dindar bakış açısıyla değerlendirip ve ona dair yapılan haberleri "Müslüman mahallesinde salyangoz satılmaz! Bir Papa geldi diye iş bu kadar abartılmaz!" şeklinde yorumlayanları da kınıyorum.
Hangi çağın kafasını taşıyor bu insanlar bilmiyorum ama bu yaklaşım özünde dünyadaki total barış ve huzur açısından çok ama çok tehlikeli. Bu "bizim mahallede başka bir dinin mensubu ticaret yapamaz" tezini destekleyen atasözü ne vakit ortaya atılmış onu da bilmiyorum. Tek bildiğim bunun İslami ticari bakış açısından da çok kabul görmeyen bir görüş olduğu. Kabul görse çünkü bugün İslami coğrafyada bulunan ülkeler petrolünü batıdaki çoğunluğu Hıristiyan- Musevi olan ülkelere satmak için yarışmak yerine denize boşaltmak durumunda kalırdı. Öyle ya!
Madem senin mahallende salyangoz satılamaz! Onlar da kalkar sana der ki: "O zaman sen de benim mahallemde devene hendek bile atlattıramazsın kardeşim!"
Neyse yani... Sadede gelirsek eğer muhabirlik yapacağım tuttuğu için böyle garip bir tartışmanın ortasına düştüm istemeden. Dün dedim ya "Papa gitti küfürler bana yadigâr kaldı!" Hâlâ bir sürü e-posta ya da sosyal medyadan saçma sapan yorumlar alıyorum. Ama hiç umurumda değil inanın.
Ve kimse kusura bakmasın, bu sığ yaklaşıma göre pozisyon alacak da değilim. Papa bu hafta sonu yine gelsin ben yine aynı gazetecilik duruşunu sergilerim. O geldi diye ülkeme, evet ağzımdan bal damlar ve hiççç yüksünmeden ballandıra ballandıra ziyaretini anlatırım. Çünkü ben gerçek bir özgürlükçüyüm. Her dine ve her din adamına sonsuz saygım var. Dahası yaşadığım ülkeyi ve bu dünyayı seviyorum ve istiyorum ki bütün dinler, bütün milliyetler ve bütün insanlık huzur içinde yaşasın. Ve en önemlisi Türkiye'nin batıyla olan ilişkilerinin gelişmesi, o coğrafyada imajının pozitif olması bakımından bu tür ziyaretlerin daha sık yapılması için Rabbime dua ediyorum.
Ha unutmadan... Ben aynı zamanda bir İstanbulluyum ve İstanbul âşığıyım. Çok uğraştım ama İtalyan bodyguardlarının kabalıkları sayesinde mümkün olmadı. Olsaydı kendisiyle bir selfie yapma ve ona yaşadığım kentin turizmine sunduğu katkıdan dolayı teşekkür etme hayalim vardı. Kısmet değilmiş olmadı. İnşallah bir dahaki sefere... Ama son olarak şunu söylemek boynumun borcu: Şuna eminim ki Allah istemeden yaprak bile kımıldamaz! O isteseydi hepimizi beyaz, hepimizi Türk, hepimizi Müslüman ve Sünni yaratırdı. Farklılıklar bizim değil, onun bize sunduğu güzelliklerdir. Bizim en büyük sorunumuz bu güzelliklerin farkında olamamak bence. Ve bütün yaşadığımız kavgalar, savaşlar ve tartışmalar birbirimizin farklılıklarına bir türlü tahammül edemeyişimizdendir. Maalesef...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA