Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SEVİLAY YAZIYOR SEVİLAY YÜKSELİR

Nabza göre şerbet veren AYM!

Paralel Örgüt'ün Emniyet teşkilatındaki 44 kilit isimle ilgili Anayasa Mahkemesi'nce hummalı bir çalışma yürütüldüğü ve önümüzdeki günlerde bu isimlerin hak ihlaline uğradığı gerekçesiyle salıverilmesinin sürpriz olmayacağını aktardığım dünkü yazım epey ilgi gördü. Mahkemenin jet hızıyla meseleyi değerlendirmeye almasını yazımdan öğrenen "Askeri Casusluk Davası" sanık yakınlarından telefonlar aldım. Tam 9 ay 15 gündür, AYM'ye yaptıkları müracaatla ilgili geri dönüş almadıklarından yakınan bu insanlar haklı isyanlarını bir mektupla bana ilettiler. Uzun olduğu için kısaltarak vermek durumundayım. Lütfen dikkatlice okuyun!
"İstanbul Askeri Casusluk Davası özellikle Deniz Kuvvetleri Komutanlığı personelini hedef alan kumpas davalardan biridir. İsimsiz ihbar mail'i ile başlayan ve sadece dijital delillere dayandırılan dava 11'inci Özel Yetkili Mahkeme'de görülmüş ve 6 Aralık 2013'te Yargıtay 9'uncu Dairesi'nce onanmıştır. Bu daire Balyoz kararını da onayan dairedir. Verilen hükümle, çoğunluğu Deniz Kuvvetleri personeli ve rütbeleri düşük 43 kişi hüküm giymiştir. ÖYM'lerde görülen birçok dava gibi bu davada da hukuksuzluklar ayyuka çıkmış ve; 'olmayan adreste arama yapılarak delil bulunması, yanlış evde doğru delil bulunması, sözde örgüt liderinin telefon tape'sine polis tarafından sehven (!!!) ekleme yapılması, dava sadece dijital delillere dayanmasına rağmen tüm bilirkişi ve tanık dinleme taleplerinin mahkemece gerekçesiz reddedilmesi' gibi skandal usulsüzlükler ortaya çıkmıştır. Sanıklarca 6 Ocak 2014'ten itibaren AYM'ye bireysel başvurular yapılmış olup, 9 ay 15 gündür karar beklenmektedir.
Bunun yanı sıra dosyanın bozulan kısmı yetkisizlik gerekçesiyle hiçbir mahkeme tarafından kabul edilmemiştir. Önce İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesi, daha sonra Kocaeli ACM ve nihayetinde İstanbul 4. ACM önlerine gelen dosyayı 'yetkisizlik' kararı ile geri çevirmiştir. Dosya tam 5 aydır Yargıtay 5. Dairesi'nin hangi mahkemeyi yetkili kılacağı kararını beklemektedir. Bu bir insanlık suçudur.
Hak ihlali Balyoz ile bire bir örtüşen bu davada, AYM'nin Balyoz Kararı gerekçe gösterilerek yerel mahkemeye yeniden yargılama talebi de yapılamamaktadır; çünkü yerel mahkeme belli değildir. Davada yargılanan subay ve astsubayların birçoğunun rütbeleri düşük olup emeklilik hakkı kazanamamışlardır. Ayrıca Balyoz'da olduğu gibi başarılı mesleki kariyere sahip yüksek rütbeli subayların bir kısmı da çok sevdikleri mesleklerinden ayrılmak zorunda kalmışlardır. Balyoz Davası'ndaki özellikle dijital delillere yönelik hukuksuzlukların benzerinin yaşandığı İstanbul Askeri Casusluk Davası'nın da AYM tarafından bariz bir kumpas örneği olarak göz önüne alınması ve mağdur subay astsubaylara sahip çıkılması adalet ve insanlık açısından önemlidir!"
Dedim ya kısalttım mektubu. İmkân olsaydı da tümünü yayınlasaydım. Şimdi gelelim sadede... AYM Başkanı Haşim Kılıç ve üyelerine tek bir sorum var. Bunu kamu adına soruyorum ve cevabını da istiyorum: "Sayın mahkeme Başkanı ve üyeleri... Çok merak ettim. Yoksa sizin adalet anlayışınız şu meşhur atasözünde olduğu gibi nabza göre şerbet vermekten mi geçiyor? Niçin Twitter ve Paralelci polisler meselesinde gösterdiğiniz hızlılığı, kararlılığı ve titizliği diğer davaların sanıkları için de göstermiyorsunuz? Anlatın anlayalım ve aydınlanalım!"

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA