Dün gazeteleri okurken önce MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural'ın, sonra da CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan'ın yorumlarını okudum son gelişmelerle ilgili. Vural her zamanki gibi... İyi ki siyasetçi değilim. İyi ki TBMM'de milletvekili falan değildim. Olsaydım hem ona, hem de Emine Hanım'a verecek çok okkalı cevaplarım vardı.
Bi kere; "Bu gençler neden ölüyor" diyen Oktay Bey'e derdim ki; "Sizin yüzünüzden! Sizin zihniyetinizin ırkçılığı ve faşizan uygulamaları yüzünden! Eğer siz yapmasaydınız bu kadar ırkçılık ve şövenistlik, bu kavga olmazdı. Bu savaş olmazdı! Eğer siz Türk milliyetçiliği üzerinden siyaset yapıp, oy toplamaya çalışmasaydınız ve siz meselelere insan hakları temelinden baksaydınız, bu çocuklar ölmezdi Sayın Başkanım!"
Ve... Hem barış sürecine, hem de o barış sürecine, hem de rol almak isteyen partisi CHP'nin politikalarına balta vurmak istediğini alenen ortaya koyan Emine Ülker Tarhan'a önce Mevlana'nın; "Dün dünde kaldı cancağızım. Bugün yeni şeyler söylemek lazım" sözünü hatırlatır ve derdim ki; "Lütfen yenileyin kendinizi! İnanın kullandığınız bu vasat dilinizle ne bize, ne ülkeye, ne de ülkenin sahiplerinin bir arada yaşama arzusuna fayda sağlamazsınız!"