Başbakan Erdoğan'ın Güney Kore'ye giderken uçağındaki gazeteci kadrosunu gördüğümde tahmin etmiştim aslında çok bomba açıklamalar yapacağını.
Tahmin etmiştim ama neye yalan söyleyeyim bu kadarını beklemiyordum.
Ha... "Dershaneler kalkacak! Üniversiteye giriş sınavsız olacak!" açıklaması okul çağında çocuğu olmayanlar için çok da ilgi çekici, "bomba" diyerek altı çizilecek bir açıklama olarak görülmeyebilir.
Ama ben ve benim pozisyonumda olan milyonlarca anne ya da baba için açıklamanın, "Dershaneler kapatılacak!" kısmı değilse bile, "Üniversite sınavları kalkacak!" kısmı "hayati" denilecek kadar mühim bir açıklama!
Detayları bilmiyoruz henüz. Ama sınavlar kalkarsa, çocukların üniversitelere, lisedeki başarı durumları yani karne notları göz önüne alınarak kabul edileceğini de pekala tahmin edebiliyoruz.
Eğer böyle olursa, (ki başka da bir yol gelmiyor şu anda aklıma) acaba daha mı iyi olacak bizim çocukların geleceği açısından vallahi emin değilim.
Elbette ki... Gelişmiş tüm ülkelerde sistem bu şekilde çalışıyor. Çağdaş, bilimsel eğitim bunu öngörüyor çünkü. Eğitimde Türkiye'nin çok çok ilerisindeki bir ülkede bir çocuğun geleceği birkaç saatlik sınavla şekillendirilmiyor.
Değerlendirme, öğrencinin üniversite çağına gelene dek gösterdiği performans üzerinden yapılıyor. Mesela ABD'de bir öğrencinin iyi bir üniversiteye girmesinin yolu sadece lisedeki notlarından geçmiyor. Değerlemeye, sosyal yönü, dış dünyayla iletişimi, müzikle, sporla alakası da katılıyor.
Çocuk notlarında çok başarılıdır amma velakin sosyalleşmede sıkıntıları var ise gitmek istediği üniversiteye kabulde sorun yaşayabilir.
İletişim Fakültesi'ne gitmek isteyen bir öğrenciye üniversitedeki heyet dönüp, "Asosyalsin. Seçtiğin bölüm kişiliğine uygun değil" diyebilir.
İşte,aklı başında hiç kimsenin reddedemeyeceği bu sistemin Türkiye'de ne kadarının hayata geçirilebileceği muamma.
Eğitim sistemimizdeki çarpıklıkları gören, bire bir yaşayan bir anne olarak biliyorum ki, bu sistem uygulanamaz ülkemiz şartlarında! "Çünkü eğitimde eşitlik yok!"
Diyelim sınavsız üniversite sistemine geçtik. Ne olacak peki?
Maddi olanakları müsait vatandaşın normal zekâdaki evladının notları özel bir lisede, en kıdemli, en donanımlı öğretmenlerden ders aldığı için, devlet okulunda okuyan, devlet imkânlarının dışına çıkamayan garibanın normal zekâlı evladından hep yüksek olacak!
Ya da "lay lay lom" bir okula giden ve "lay lay lom" not alan bir öğrencinin başarısı, çok sıkı, disiplinli bir "ekol" okulunda "kıt" nota mahkûm olan öğrencinin başarısından hep üstte olacak!
Ha ayrıca sadece bu da değil kaygım...
Malumunuz... Seviyoruz biz millet olarak torpili, kayırmacılığı!
Nasıl emin olacağız bu çok sevdiğimiz uygulamanın tavan yapmayacağından? Kâh devlet okullarında, kâh özel okullarda... Fark etmez.
Amaç eğer üniversiteye kabulünü sağlamak ise... Pekala bir öğrencinin notlarına da müdahale edilebilir. Gerek ricayla... Gerekse parayla...
"Olmaz olmaz" demeyin sakın. Evet. Fransa'da olmaz ama bizim memlekette bal gibi olur!
Alışkınız biz çünkü rüşvet almaya, vermeye veya hocaların karşısına süklüm püklüm dikilip, "Şu bizim oğlana iki not fazla ver de başım ağrımasın!" filan edebiyatı yapmaya...
Sözün özü; yanlış anlaşılmasın sakın. Elbette ki ben de şiddetle karşıyım sınavlara ama mevcut sistemde başka çare yok! Bir "sigorta"dır bence sınavla üniversiteye giriş. Kabaca da olsa bir ayıklama yapıyor en azından. Bir nebze de olsa garibanın çocuğunun hakkını koruyor. Sınav kalkmalı tabii ki! Kalkmalı ama bunu alelacele yapamayız. Olabilmesi için önce eğitimde eşitlik sağlanmalı. Bunun için de şart özel eğitimin rafa kaldırılmasıdır. Eğitimin tek bir kanaldan, devlet eliyle yapılmasıdır.
Peki böyle bir şey mümkün mü? Mümkün tabii ama bu nasıl olacak?
Türkiye'nin ekonomisine epeyce katkısı olduğu bilinen özel eğitim sektörü nasıl kaldırılıp çöpe atılacak?