Habertürk'ün sürmanşetinden yayımladığı "sırtından bıçaklanan kadın" fotoğrafı infial yarattı kamuoyunda. Gazete çok ağır eleştirilere maruz kalınca yayın yönetmeni Fatih Altaylı dünkü köşesinden son derece duygusal bir modda bir yazı yazdı ve dedi ki; "Bu tepkilerin geleceğini bile bile yayımladım ben o fotoğrafı. Niyetim, kadına şiddette algınızı daha da kuvvetlendirmek, sağduyunuzu daha da yükseklere çıkartmaktı. Bakıyorum ki çok da başarılı olmuşum" dedi.
Dün sosyal medyada bütün gün bu konu konuşuldu.
Kimine göre Altaylı'nın dünkü yazısı, gelen eleştiriler karşısında çaresizlikten kaleme alınmış bir "çark ediş" yazısıydı...
Kimine göre ise "aymazlığın dik alası!"
Kendisiyle bir dönem birlikte çalıştığım ve yakından tanıma fırsatı bulduğum için Altaylı'nın yazısının kodlarını daha doğru okuyabiliyorum.
Doğrusu şudur efendim.
Bir kere, Fatih Ağabey "çoğu erkek gibi" kadına şiddet meselesinde yansıttığı kadar öyle duyarlı bir erkek filan değildir! Fazlasıyla maço bir ruha sahiptir. Ona göre, bir kadın dayak yiyorsa bunun muhakkak haklı bir gerekçesi vardır! İkincisi, emin olun o yazıyı ağzı kulaklarında bir ruh haliyle kaleme almıştır. O yazı, tiraj kaybı paniği ile filan kaleme alınmış bir yazı değil, aksine bir fotoğrafla ülkenin gündemini allak bullak etmiş bir yayın yönetmeni edası ile mutluluk yazısıdır! Eminim, son iki gündür büyük bir iş yapmış edayla etrafındakilerin tebriklerini kabul ediyordur. Ve büyük bir ihtimalle de yazı işlerinde filan, "Hepimize helal olsun arkadaşlar. Millet uyudu, Habertürk vurdu ve gündemi darmadağın etti!" filan deyip o fotoğrafın ona yaşattığı hazzın keyfini çıkarıyordur.