Bülent Göktuna'yla tanıştıktan sonra golfe ilgi duymamak mümkün değil. Hatırlarsanız daha evvel kendisiyle yaptığım bir söyleşi vardı. Hani şu sadece bizim ülkemizde zengin sporu olarak algılanan golfün Türkiye'de her alana yayılması için inanılmaz projelere imza atan, uğruna Antalya'daki Zübeyde Hanım Çocuk Esirgeme Kurumu'ndan belirlediği onlarca çocuğun golfçü yetişmesi için varını yoğunu harcayan National Golf Club'ın kurucusu muhteşem işadamı.
Ondan aldığım feyizle olsa gerek hazır Paris'e gelmişken kalkıp gittim golf fuarına.
Önüme konulan rakamları görünce de şaşkına dönüp, bu spor dalının nimetlerinden faydalanamayan güzel ülkem adına ağıt üzerine ağıt döktürdüm!
İsterseniz şu ağıtlık rakamları alt alta yazayım.
Türkiye'ye geçen yıl gelen turist sayısı 27 milyon!
Elde edilen gelir ise 21 milyar 250 milyon dolar!
Golfün bu gelirdeki payı ise sadece ve sadece 600 milyon dolar.
Neden? Çünkü bütün dünyadan ancak 410 bin civarında golfçüyü getirebiliyormuşuz Türkiye'ye.
Oysa sadece Fransa'da golf oynayanların sayısı 600 bin...
Ve yazık ki bu rakamın sadece 3 bini Türkiye'yi tercih ediyor.
Geri kalanı nereyi tercih ediyor biliyor musunuz?
Doğal şartları ve oyun sahaları bizden çok geri olmasına rağmen Fas'ı ya da Cezayir'i!
Peki ya turizmde kendimize rakip gördüğümüz İspanya'da durum ne? (Bu rakamı okuduktan sonra ağlamak serbest!)
Sadece golften bir yılda elde edilen gelir 10 milyar dolar.
4'üncüsü düzenlenen Paris Golf Fuarı'na 2'nci kez katılan Türkiye standında karşılaştığım Kültür ve Tanıtma Müşavirliği'nde görevli arkadaşlar aktardı bütün bunları bana.
Canhıraş çalışıyorlardı valla. Hesaplamışlar mesela. Bir golfçünün 5 kez oynaması halinde ülkemize bırakacağı minimum rakam 1100 euro. Hani şu her şey dahilciler var ya! (Ki ben onlara her yanları beleşçiler diyorum) işte onların 10'unu toplasanız bir golfçü dahi etmiyor bu hesaplamaya göre!
Bir de milletçe akıllı geçiniyoruz. Elin Faslısı golf turizmi sayesinde malı götürüyor. Üstelik de uyduruk ve de son derece kalitesiz sahalarıyla.
Biz ne yapıyoruz peki?
Profesyonel golfçülere göre birbirinden şahane olan 14 golf sahamızı satmayı bir türlü beceremiyoruz.
Hem de hizmet sektöründe bir numara olmamıza rağmen.
Niye?
Çünkü insan ancak zevk aldığı, sevdiği işten doyasıya para kazanır da ondan!
Biz henüz sevemedik golfü.
Anlayamadık herhalde olayı.
Yani her yanları beleşçiler sayesinde değil, cebi para dolu cömert golfçüler sayesinde güzel ülkemin adam gibi para kazanacağını!..
O nedenle sizden ricam...
Lütfen golfü sevelim ve mümkünse etrafımıza da sevdirelim.