Son günlerde bazıları Türkiye'nin büyüme hızını gündeme getiriyorlar. Ve son on yılda büyüme hızının yüksek olmadığını ileri sürüyorlar. Ve toplumun hafızasıyla adeta alay ediyorlar. Bu tuhaf iddiaları gündeme getirenlerin bir kısmı 1992-2002 döneminde görev yapan bürokrat ve politikacılar oluyor. Şimdi ekonomide yaşananları kısaca ele alalım.
Hatırlayacaksınız Turgut Özal'ın ardından "kim ne veriyorsa ben beş lira fazlasını veriyorum" diyen popülist politikacılar iktidara geldi. Ve Demirel-İnönü koalisyon hükümetini kurdular. Bu iktidarın ilk işi, kadınları 38, erkekleri 42 yaşında emekli edip Türkiye bütçesini bozmak oldu. Ardından yağma dönemi başladı. Kredi kartı alabilecek mali itibarı olmayanlara banka kurma izinleri verildi. Böylece vatandaşın tasarrufları bazılarının cebine kondu. Sonunda uçup giden bu paralar Hazine'ye ödettirildi. Hatta batan bankaların yurt dışındaki off- shore hesaplarını bile Hazine ödedi. Örneğin, İktisat Bankası'nın 485 milyon dolarlık off- shore hesabının faiziyle birlikte niye Hazine'ye ödettirildiği hâlâ sır. Bu paraların kime ait olduğu da bilinemiyor nedense. Bir de bankaların içini boşaltanların çok yüksek faizle topladığı paraları o dönemin yöneticileri itiraz etmeden ödediler. Oysa batan bankaların mevduat faizlerini beş büyük bankanın mevduat faizi ortalamasından ödenmesine bile yatıranlar rıza gösterecekti. Bu rızaya rağmen batan bankaların dolar hesaplarına yüzde 30 faiz ödemekten çekinmedi Kemal Derviş ve ekibi. Tabii bunu onlara soran da yok. İşte Özal sonrası yaşanan bu olayların ardından 1992'de 160.6 milyar dolar olan Türkiye milli geliri 2002'de ancak 231 milyar dolara ulaşabildi. Ve aynı dönemde yıllık ortalama büyüme hızı ancak yüzde 3.2 gerçekleşti. Hatta son beş yılları değerlendirenlere belirtmekte fayda var, 1998-2002 arasında ortalama yıllık büyüme hızı sadece yüzde 0.84 oldu. Yani yüzde 1'e bile ulaşamadı. İşte o dönemin siyasetçileri şimdi, "Türkiye ekonomisi son beş yılda yıllık ortalama ancak yüzde 3.2 büyüdü" eleştirisini getiriyorlar. Sormak gerekiyor "0.85 mi büyük yoksa 3.2 mi?"
Tekrar büyüme hızlarına dönersek... 2003-2012 arasında Türkiye ekonomisi yılda ortalama yüzde 5.1 büyüdü. O halde yüzde 5.1 büyüme hızı, 1992- 2002 arasındaki yıllık ortalama büyüme hızı yüzde 3.2'den yüzde 60 yüksekte duruyor. Ve 2002'de 231 milyar dolar olan milli gelir 2012 sonunda 785 milyar dolara yükseldi. Henüz kesin rakam açıklanmadı ama 2013 milli gelirinin 820 milyar dolar olacağı bekleniyor.
Gelelim fert başına gelire... Bu ülkede 1992'de fert başına gelir 3.695 dolar düzeyindeydi 2002'de 3.492 dolara geriledi, 2012'de fert başına gelir 10.673 dolar oldu. Anlayacağınız 1992-2002 arasında, 12 yıllık dönemde, milli gelir 71 milyar dolar artarken, 2003-2012 arasında, 10 yıllık Erdoğan döneminde milli gelir 554 milyar dolar çoğaldı. İşte rakamlar böyle. Kimse rakamları çarpıtmaya kalkmasın.