Dün konut satış istatistikleri yayınlandı. Ve şubat ayında 82 bin 597 konut satışı yapıldı. Bu satışların 38 bin 74 adedini ilk satış, 44 bin 523'ü ikinci el satışlar oluşturdu. Konut satışlarında, şubatta 17 bin 121 konutla İstanbul birinci, Ankara 9 bin 386 konutla ikinci, İzmir 5 bin 128 konutla üçüncü oldu.
En az satış yapılan illere gelince... Hakkâri'de şubatta konut satışı yapılmadı. Satışların en düşük olduğu iller 6 konutla Ardahan, 22 konutla Bayburt ve Bingöl olarak sıralandı. Yine toplam konut satışlarının yüzde 29.1'i ipotekli satış yoluyla yapıldı. Ve bu yılın ilk iki ayında Türkiye'de toplam 170 bin 236 konut satıldığını belirtelim. Bu arada önemli bir verinin altını çizelim, şubatta yabancılara 1071 konut satıldı. Antalya'da 400, İstanbul'da 301, Aydın ve Muğla'da 61, Bursa'da 57, Mersin'de 49 konut yabancılara satıldı. Böylece 2014'ün ilk iki ayında yabancılara toplam 2 bin 278 konut satıldığını belirtelim.
Gelelim otomobil satışlarına... Bu yılın ocak ayında 124 bin 291 adet motorlu taşıt aracının trafiğe kaydı yapıldı. Bu taşıt araçlarının 81 bin 477 adedini otomobiller oluşturdu. Ve trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 1 çoğaldı. Böylece trafiğe kayıtlı taşıt sayısı Türkiye'de 18 milyon 52 bin 195 oldu. Hemen belirtelim ocakta 410 bin 339 ikinci el taşıt satışı yapıldı.
Bir de otomobillerin kullandığı yakıta göre dağılımına bakalım... Toplam 9 milyon 365 bin 226 otomobilin yüzde 41.3'ü LPG, yüzde 30.9 benzin, yüzde27.2 dizel yakıt kullanıyor.
Niye anlattık bütün bunları? Şundan anlattık, bazıları yerel seçimler nedeniyle piyasaların durduğunu, işlerin kötüye gittiğini belirtiyor. Oysa rakamlar hiç de öyle söylemiyor. Talebi daraltma yönünde alınan makro ihtiyati tedbirlere ve ABD Merkez Bankası'nın dolar basımını azaltmasına rağmen piyasalar canlı. Bu arada banka kredilerinde takibe dönüşme oranı Mart 2014 verilerine göre yüzde 2.75 düzeyinde. Bu rakam 2012 sonunda yüzde 2.84 düzeyindeydi. Yani vatandaş borcunu ödüyor. Hatta 2009 yerel seçimleri öncesinde, Mart 2009'da takibe dönüşen kredi oranı yüzde 4.6 düzeyindeydi. Bir önemli konuyu daha hatırlatmakta fayda var: 2009 yerel seçimleri öncesinde doların fiyatı o yılın başında 1 lira 53 kuruş düzeyindeyken yüzde 14.1 artarak tam seçim öncesinde 1 lira 75 kuruşa yükselmişti. Oysa şimdi yıl başında 2 lira 17 kuruş olan dolar fiyatı, yüzde 2.7 artarak 2 lira 23 düzeyinde seyrediyor. O halde döviz fiyatları üzerindeki 2009 yerel seçim gerginliğinin 2014'te olmadığını söylemek herhalde yanlış olmaz.
Anlayacağınız yerel seçimlere rağmen bazılarının söylediğinin aksine ekonomide beklentiler olumlu. Çünkü popülist uygulama yok. Bütçe disiplini sürüyor. Hatta yılın ilk iki ayında yabancılara 2 bin 278 konut satıldığına göre küresel yatırımcının Türkiye'ye bakışının olumlu olduğunu söyleyebiliriz. Kriz bekleyenlere yine iyi haber yok maalesef.
